1 Yılda Gittiğim Tek Sergi Mekanı: Arter, ve Güncel Sergiler
Kişisel eve kapanmamın üstünden tam bir yıl geçti. Mart 2020’den Mart 2021’e kadar evden çalıştığım için bu sürede resmen sayabildiğim kadar az kere dışarı çıktım.
Fakat geçen ayın ortasında, havaların müthiş sıcak olduğu bir dönemde, evde Esra Ceyhan’ın programındaki Uçan Adam Sabri gibi krizler geçirmeye başladım.
Sanatsız kalmış, hayat damarlarımdan biri kesilmiş gibi bir haldeyken, yolculuğu hayalimde 45 kere filan canlandırıp tüm kovid risklerini hesap edip en aza indirmeye çalışarak kendimi dışarı attım.
Buyurun kısaca binayı tanıtayım ve sergilerden minik minik bahsedeyim:
Sanal Sergi Deneyimi: İstanbul Modern Şimdinin Peşinde
Günümüz dünyasında insanlık hallerine odaklanan Şimdinin Peşinde adlı koleksiyon sergi 2018-2020 yılları arasında İstanbul Modern’in Beyoğlu’ndaki geçici mekanında ziyarete açıktı.
33 sanatçının 42 çalışmasına yer veren, insanın kentle, doğayla, fiziki çevresiyle ve kendi benliğiyle olan ilişkisini; tarihsel, toplumsal ve kişisel bağlamda irdeleyen yapıtları bir araya getiren sergi, pandemi döneminde online ziyarete açıldı.
Karantina’da Müzikal : 7 Şekspir Müzikali
Karantina herkesi farklı bir yerinden vurdu. Kimi sarılamadığından, kimi seyahat edemediğinden yakınıyor… Benimse en büyük sıkıntım tiyatroyu çok özlemem…
Dada Salon Kabarett Müthiş, Ceyhun Yılmaz Vasat!
Dada Salon Kabarett'e açıldığından beri gitmek istiyorum. Belki 40 defa bilet için Biletix'e girdim ama bir türlü elim gitmedi. Birincisi, tecrübeyle sabit, çok yüksek beklentilerimin olduğu yerler ve çalışmalar ilk zamanlarında mutlaka can sıkacak aksaklıklarla dolu...
Üvercinka; Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Bir Seçki
Universal Everything sergisi ile birlikte aynı tarihler arasında Borusan Contemporary’de görülebilecek Üvercinka sergisi, Cemal Süreyya’nın şiirine atıf yapan eserleri Necmi Sönmez’in küratörlüğünde bir araya getiriyor.
Universal Everything: Akışkan Bedenler Sergisi
Üvercinka sergisi ile birlikte aynı tarihler arasında Borusan Contemporary’de görülebilecek Akışkan Bedenler Sergisi, çoğunlukla içine giremekten ve duygusunu hissedememekten yakındığım çağdaş video sanatına beni yaklaştırdı.
İki Dans Gösterisi: Maria Pages ve Anadolu Ateşi
Şimdi Dünya’nın en saçma şeyini yapıp, klişe tanımıyla elma ve armutu kıyaslayacağım. Zira sürekli dans gösterisi izleyen biri değilim ve yakın aralıklarla iki gösteri izleme şansım oldu. Bu konudaki sığ bilgilerimle bir takım eleştirilerde bulanacağım, affola. // 13 Aralık’ta CRR Konser Salonu’nda ünlü flamenko dansçısı Maria Pages’in gösterisi ve 13 Şubat Cumartesi günü Ataşehir’deki Ülker Sports Arena’da Anadolu Ateşi’nin 15.yıl gösterisi
Geçmiş Zaman Olur Ki: Huysuz ve Dövüş Gecesi
Tiyatro oyunu diye gidiyorsunuz, elinize bir oylama cihazı veriliyor. İçeri bir giriyorsunuz, karşınızda adaylar. Önce görünüşlerine göre, sonra söylemlerine göre adayları oylayıp bir başkan seçmeye çalışıyorsunuz…
ArtInternational’da Beğendiklerim ve Keşfettiklerim
Uzun yıllardır gittiğim fuarlar arasında en çok eser beğendiğim fuar olarak aklıma kazıldı ArtInternational. Gerçekten her galeri çok özenli parçalar getirmişti ve fuarı gezen kitlenin tüm bu özene ilgisi büyüktü. Ben de her seferinde olduğu gibi beğendiklerimi, araştırmak istediklerimi, gördüğüm detayları fotoğrafladım ve not aldım. İşte fuarda en beğendiklerim:
Vermeer Sanatçı Mıydı Yoksa Mucit Mi? : Tim’s Vermeer / Tim’in Vermeer’i
Şimdi ilk cümle olarak festivallerde keşfettiğim belgeselleri öveceğim ve siz bıkacaksınız ama, diğer filmleri bir şekilde(!) bulup izleme şansımız oluyor ama belgeselleri festivaller dışında izleyebilmek çok zor. O nedenle yakalamak ve izlemek için büyük çaba sarf ediyorum ve sonunda çok önemli şeyler öğrenmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Tim’s Vermeer’de bu filmlerden biri oldu.
JR, Sokak Sanatı ve İnside Out: People’s Art Project / Tersyüz: İnsanların Sanat Projesi
Hep söylüyorum: Festivallerin belgesel bölümleri benim için en önemli olan bölüm. Çoğu zaman galalar, ödüller daha az umurumda oluyor zira her seferinde acayip insanlarla ve dünyalarla tanışıyorum. İşte onlardan biri:
Şubat 2014 / Bu Ay Neler Var?
Bu ay sinemalar hem Oscar Ödül Töreni’nin yaklaşması, hem de !F Film Festivali nedeniyle pek yoğun. Seanslar arasında koşturmacalar bizi bekler.
Sanat dolu, güzel bir ay olması dileğiyle,
Buyurun bültene…
İstanbul’u Görmeden Gezmek: Karanlıkta Diyalog
Etkinliği duyduğum andan itibaren gitmek ve bu deneyimi yaşamak istedim ama internet sitesinde yazan bir dolu açıklamaya, insanların paylaştığı deneyim hikayelerine rağmen o kapıdan girene kadar başıma tam olarak ne geleceğini kestiremedim. […]
13. İstanbul Bienali’nden Kalan Notlar
Aylar geçti, ben ancak yazabiliyorum. Bütün şehrin bienale dönüştüğü zamanlardan geçtik, geçiyoruz ve maalesef bu yazıyı bienalin hemen sonrası yazmaya fırsat bulamadım. Ama yazmasam da olmazdı. Sizlerin okuması için geç olmuş olsa bile, kendime Antrepo’dakini 3 kere gezdiğim bienalle ilgili notlarımı kaydetmeliyim. […]
Ocak 2014 / Bu Ay Neler Var?
2013 kültür ve sanat etkinlikleri açısından keyifli bir yıl oldu. Festivaller, yeni oluşumlar, ünlü sanatçıların sergileri, konserleri derken yine aynı dolulukta bir yıl bizi bekliyor.
Anish Kapoor, Sergisi ve Ziyaretçiler Üzerine
Bir ara sergi ben görmeden bitecek sandım. Uzun süreli sergilerin böyle bir duygusu oluyor. “Nasıl olsa 2 ay daha devam ediyor?” diye düşünüyorum. Sonra bir bakıyorum, son haftası gelmiş bile.
Contemporary İstanbul’da Beğendiklerim
Güzel bir İstanbul gününde sanat fuarına gitmek için yola çıktık. Fakat önce, hazır yolum da düşmüşken Gezi Parkı'na uğramak istedim. Park; oynayan çocuklar, banklarda oturan amcalar ve kitap okuyan gençlerle doluydu. Olması gerektiği gibi... Parktan sonra yürüyerek...
Kasım 2013 / Bu Ay Neler Var?
Bültenin orjinali için tıklayın! Kasım'13 / Kültür ve Sanat Filmler, filmler... Daha çok filmler... Bu aralar, üstüste çok kötü oyun izledim ondan mıdır bilmem, tiyatrodan çok sinema ilgimi çeker oldu. Hala tiyatro sezonunu doğru düzgün açamadım, o yüzden tavsiyelerim...
Eylül 2013 / Bu Ay Neler Var?
Sonbahar ile birlikte kültür/sanat hayatımız renklenecek. Yapılacak bir dolu şey var ama İstanbul için en önemlisi 13.İstanbul Bienali’nin başlayacak olması sanıyorum. Bir de bu ay sonunda başlayacak Film Ekimi var ki, tadından yenmez.
Çehov’un Vişne Bahçesi Sahnede
Şimdiye kadar 10’a yakın oyununu izleme şansı bulduğum ve yeni oyunlarını heyecanla bekleyip, koşa koşa gidip izlediğim Engin Alkan, bana göre Türk Tiyatrosu’nun en önemli yönetmenlerinden. Vişne Bahçesi bu sezon boyunca izlemek istedim, biraz geç oldu ama sonunda bu nefis oyunla buluştum.[…]