Mimari ve Sinema
Mimarlık ve sinema, mekanı kullanarak insanları etkileme, hatta onların yaşamlarını değiştirme gücüne sahip sanat dallarıdır. Bu iki sanat dalından sinema için yıllar önce bir sinema düşünürü, ana iki ögesinin mekan ve zaman olduğunu söylemiş.
Sinemanın ve televizyonun insan hayatını büyük oranda etkileme gücü ile mimarinin hayatımızdaki önemi düşünülecek olursa, bu ögelerin bir arada, duyguyu ve olayları yansıtmada kullanılmasının doğru bir seçim olduğu yadsınamaz. Zaten 1800 lerin sonlarından beri bir çok örnekte mimari kullanımının en etkili silahlardan biri olduğunu görebiliyoruz.
Sinema ve mimarlık disiplinlerinin ortak paydası fikirleri yoktan var etmeleri ve kurguyla harmanlanmış olmalarıdır. Tiyatroda sahnede ortaya konan kurgu dekorla desteklenirken, sinema da mimari mekanlar kullanılarak desteklenir. Kimi zaman hangi yıllarda yaşadığımızı mimari mekanların stilinden anlarız, kimi zamansa yaratılan mimari mekanların bizde bıraktığı hislerden karakterin analizini yaparız. Böyle birçok amaç için mimariyi oldukça etkili kullanan yönetmenlerden ve filmlerden bazılarını tarihsel süreç içerisinde ele almaya, örneklemeye çalıştım.
Türk Sinemasında Mimari Kullanımı
Türk sinemasında mimari kullanımı ülkemizdeki mimari mirasın çeşitliliği ve fazlalığı nedeniyle çok etkin olmalı diye düşünüyorum. Çünkü film platosu olacak kasabalar kurmadan mevcutları rahatlıkla kullanma ?lüksü?nün olduğu yegane ülkelerdeniz.
İsteyenler tarihi bir yalıda, ya da konakta haftanın 3-4 günü çekim yapabiliyorlar? Yıpranma ve tahribatlarla ömrünü oldukça kısalttıkları mimari miraslar bu dizilerin reytinginden daha az önemli çünkü? Çünkü artık önemli olan tüketicilerin neyin daha çok istediği?
En yakınlarda aklıma gelen örnek Gümüş dizisiydi. Özel bir TV kanalında geçen yayın döneminde gösterilen bu dizide Boğaz?daki Abut Efendi Yalısı dizi seti olarak kullanılmıştı. Ailenin tüm yaşamı bu yalıda geçiyordu. Dizi çekilirken yalıda meydana gelen tahribatlar haber konusu olmuştu fakat aynı gazetede o günün en çok izlenen dizisinin de bu dizi olduğu haberi mevcuttu. Yine bir çok TV dizisinin aynı sorumsuz davranışı sergilediğini her yayın dönemi görebiliyoruz.
Kültürel mirası tahrip eden örneklerde mekan sahiplerini ve dizi ve film yapımcılarını eleştirsem de ,mekan ve mimari kullanımını tabi ki her zaman böyle kötü olaylarla sonuçlanmıyor.
Kent görüntüsünün etkisini, yönetmenlerimizden Nuri Bilge Ceylan ?Uzak? filmindeki İstanbul manzaralarında, helikopter çekimleriyle büyüleyen bir İstanbul izlediğimiz Yılmaz Erdoğan?ın ?Organize İşler? filminde ( hatta film için ?Başrolünde İstanbul olan film? ifadesi bile kullanılmıştı bu çekimler sayesinde) görmüştük. Yine aynı filmde sadece İstanbul?un güzel manzarası değil, araba kaçakçılığı yapılan arka sokakları da mekan olarak kullanılır.
Örneklere, Yavuz Turgul?dan ?Eşkıya? (özellikle Şener Şen?in sular altında kalan evleri gördüğü sahnevle, final sahnesi), Serdar Akar?ın ?Gemide? filmi, Atıf Yılmaz?ın ?Ahh Güzel İstanbul? filmi eklenebilir?
Ömer Vardar?ın ?Anayurt Oteli? filmi de Türk sinemasındaki mekan kullanımına iyi bir örnektir diye düşünüyorum. Yusuf Atılgan?ın romanından uyarlanan filmde karanlık, boş ve tavanı yüksek otel odaları gerilime oldukça kasvetli bir hava yaratarak katkıda bulunur.
Kaynakça:
- http://www.yapi.com.tr/turkce/Haber_Detay.asp?NewsID=49477
- http://mimarlikdevrimi.blogspot.com/2007/08/sizce-mimarlk-ve-sinemann-ne-tip-ortak.html
- http://forum.arkitera.com/mimarlik/14105-mimarlik-utopya-ve-sinema.html
- http://www.bursamimar.org.tr/htm/mimar_babam.htm
- http://www.ytumimarlik.com/sf-announces-of-YTu_Mimarlik_Fakultesi_Sinema_Mimarlik_Haftasi-anid-11-cp-456.htm
- http://www.netkitap.com/kitap/65879/sinemada_mimari_acilimlar_halit_refig_filmleri.htm
- http://www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=15661
- http://www.yapikitabevi.com/kitap_detay.asp?kitap=9789758716401