Okuma süresi: 15-20 dk.

Üsküdar’a gideriken aldı da bir yağmur….

Tıpkı Taksim Meydanı yarışmasında olduğu gibi, oylamaya sunulan 3 projeyi elimden geldiğince hem mimar olarak, hem de Salacak sahilini 11 yıldır aktif olarak kullanan bir Üsküdarlı olarak artıları ve eksileriyle yorumlamaya çalışacağım. Ama önce kısaca benim kişisel tarihimdeki yerinden ve bir kullanıcı olarak sahilden beklentilerimden bahsetmek isterim. 

2009 yılında Üsküdar’a taşınana kadar doğduğum yer olan Tuzla’da yaşadım. Tuzlalılar için sahil ve deniz, eski bir balıkçı/sayfiye kasabası olduğundan oldukça önemlidir. Kayalıklar, deniz kenarı yürüyüşler, deniz kenarı oturmalar sohbetler, plajlar ve yüzme hayatın önemli bir parçasıdır.

Fakat bütün Türkiye’de olduğu gibi Tuzla’da da 2000lerle birlikte işler biraz değişti. Nüfusun kalabalıklaşmasıyla Pendik ve Gebze gibi çevre ilçelerden gelen; çoğunluğu memleketinin/kırsalının özlemini duyan ve şehirdeki yeşil alanlarda nasıl zaman geçireceğini henüz kestirememiş, ve yine çoğunluğu muhafazakar bu kitlenin sahilde yoğunlaşmasından sonra, sohbet edenler deniz kenarından kafe ve restoranlara doğru kayarken, sahil çekirdek çöpleri ve mangal kokularıyla baş başa kaldı. 

Üsküdar’da ise benim taşındığım yıllardan son 1-2 yıla kadar durum bazı açılardan benzerdi. Gözlemlediğim kadarıyla son zamanlarda, yıllardır Üsküdar sahilini benimsememiş (biraz varoş biraz muhafazakar bulan, çekiciliği olmadığını düşünen) bir kitle de artık kullanıcı olarak bu alana dahil oldu. Şahsen bunu; hem Üsküdar’ın büyüyen nüfusuyla Üsküdarlıların çeşitlenmesine, hem son 3-4 yıldır sahili eldekilerle düzenlemeye iyi kötü bir gayret gösteren Hilmi Türkmen’e, hem de Ekrem İmamoğlu’nun başkan seçilip, resmi kutlamaları Üsküdar’a taşıyıp ilçeyi sevmeyen bu kitleye sevdirmesine bağlıyorum.

Burada bir paragraf açıp bu konuya değinmeliyim zira yıllarca türlü bahanelerle yapılmayan 29 Ekim’ler yaşadım burada. Bir sene kutlama bulur muyuz diye gittiğimizde koskoca Üsküdar sahilde sayısı 50 kişi bile olmayan bir fener alayı vardı sadece. Fakat geçen sene (2019) aşağıda gördüğünüz o kalabalığın içinde ben ve bir çok kişi ağlayarak kutladık cumhuriyeti. 

Ben hiç bir zaman, İstanbul’un belirli kısımlarının kalıplaşmış düşüncelerle belirli gruptan insanlara ait olduğuna inanmadım. Tıpkı insanlar arasında yaratılmaya çalışılan o kutuplaşma gibi, mahalle/semtler arasındaki bu keskin çizgileri de sevmiyorum. Neredeyse tamamı Kadıköy’de yaşayan sevgili arkadaşlarımın gözünde Üsküdar’da oturuyor olmam bile nedeni anlaşılmayan bir tercih oldu hep. Oysa Kadıköy kadar Üsküdar’da, Fatih kadar Beşiktaş’ta hepimizin. ( Hey!) 

Sahilin kullanıcıları kimler? 

Üsküdar sahili, meydandan Harem’e kadar gün içinde farklı kullanıcıları ve dinamikleri olan bir alan. Hemen her saatinde bulunduğumdan kısaca bahsetmek isterim.

* Sabah gün doğumunda: Her mevsim bu saatlerde yürüyüş yapan bir grup insan olur. Yaya trafiği azdır. Mevsim yaz ise mutlaka denize girenleri 5-10 kişi de olsa görürsünüz.

* İş giriş-çıkış saatlerinde: Bir koşturmaca. Metro-Marmaray-otobüs-minübüs-deniz ulaşım hatlarının bulunduğu ana meydana doğru bir hızlı yürüyenler ordusu olur. Ben de her gün onlardan biriydim pandemiden önce.

* Akşamlar ve haftasonları: Özellikle hava güzelse spor veya gezinmek amaçlı yürüyüşe çıkanlar, banklarda-kayalıklarda-bulunabilen minik parklarda oturup boğazı izleyenler, arabasını park edip keyif yapanlar (müziğini bize de dinletenler) dahil muazzam bir kalabalık. Özellikle meydandan Kız Kulesi’ne kadar sakince yürümek imkansız, tempolu yürüyüş zaten imkansız çünkü tempo yapacak bir boşluk olmuyor. Kız Kulesi’nden Harem’e kadar ise sahilin yürüme yolu darlaştığından bu sefer darlık nedeniyle yaya trafiği oluşuyor.

 * Her saat: Kafelerin, restoranların günün her saatinde müşterileri vardır. 

Salacak Sahili’nin Tarihçesi

Antik dönemlerde ve sonrasında derin ve korunaklı bir liman, ticaret iskeleleri ve tersanelerin bulunduğu Üsküdar, İstanbul’un fethinden sonra da önemini korumuş. 1870 yılında başlayan vapur seferleriyle ulaşımın kilit noktalarından biri haline gelen sahil, boğazın iki yakasını birbirine bağlama ve Anadolu yakasına varıştan sonra tüm Anadolu’ya ulaşımdaki önemini o yıllardan beri koruyor. 

Osmanlı döneminde deniz hamamları, Cumhuriyet döneminde ise plajın bulunduğu Salacak’ın 1989 yılında Üsküdar-Harem arasına yapılan araç sahil yolu ile denizle bağlantısı kesilmiş. Yol nedeniyle Üsküdar Meydanı ve Harem’in birer kavşağa dönüşmesi ile hem meydanlar hem sahil boyu değersizleşmiş. Son yıllarda açılan Marmaray hattı ve Avrasya tünelleri ile ihtiyaçları değişen bu alan, şimdilik ufak düzenlemelerle kullanıcılarına hizmet vermeye devam ediyor.

 Yarışma Alanı 

Yarışmaya konu alan; Üsküdar Meydanı’ndaki Şemsi Paşa Cami’sinden başlayıp Haydarpaşa Limanı’na kadar olan sahil şeridinden oluşuyor. Yakında taşınması planlanan Harem Otogarı için zorunlu bir işlev önerisi yarışma şartnamesinde belirtilmemiş, o nedenle yarışmacılar o alana serbest önerilerde bulunmuşlar. Ayrıca katılımcılardan Kadıköy-İstanbul arasına yapılması planlanan nostaljik tramvay hattını göz önünde bulundurmaları ve alanda bulunan balıkçı barınaklarını iyileştirerek korumanaları istenmiş. 

Sorunlar Neler? 

Projelerin detaylarını konuşurken aslında hangi sorunlara hangi çözümleri getirdiklerine de değineceğim fakat yine de önden bir sıralama yapıp, mevcut duruma göz atmak istedim.

1- En büyük problemin, sahildeki yaya yolunun darlığı olduğunu düşünüyorum. Her adımda farklı bir perspektiften dünyanın en keyifli manzaralarından birini izleyebildiğiniz bu yolda zik zaklarla yürümek çok tatsız. 

2- Aynı şekilde bu perspektifleri durup soluklanıp keyifle izleyebileceğimiz seyir teraslarına ihtiyaç var. Gerektiğinde kamp sandalyelerimizi alıp oturabileceğimiz, gerektiğinde kitabımızla termosumuzla vakit geçirebileceğimiz…. ( var bir hayalimiz…)

3- Kesinlikle denize girilmeli. Evet denizin durumu buna izin vermiyor ama deniz kenarı bir havuz ile su arıtılarak, çamur rengi nehri olan ülkelerdeki insanların bile yaptığı gibi mayomuzu giyip güneşleneceğimiz bir alan olmalı. 

4- Bu alan, Üsküdar’dan Pendik’e kadar (ufak kesintilerle de olsa) devam eden sahil yolunun başlangıcı. Sağlıklı bir bisiklet yoluyla öncelikli olarak Üsküdar ile Kadıköy arasındaki bisiklet ulaşımı teşvik edilebilir. Şu anda sahilin çoğunluğunda iki yaya yan yana-iki bisiklet yan yana yürünebilen kaldırım var sadece.

 

Bir Öneri! Yıllar evvel evimin de içinde bulunduğu Pervititch haritalarını incelediğimde vakti zamanında Kısıklı –  İcadiye aksına kadar muhtelif tramvay hatlarının Üsküdar’ımızın her bir yanındaki yokuşlarda hizmet verdiğini görmüştüm. Şu yokuşlara 7×24 çalışan tramvayları koyana bir sonraki seçimde helalinden bir oy benden!

Genel bir özetten sonra şimdi artık projeleri incelemeye ve yorumlarıma geçiyorum efenim. Tamamı bana ait, beni bağlayan yorumlar. Tüm ekiplerin aylarca deli gibi çalıştıklarını ve çok emek verdiklerini biliyorum. Zaten göreceksiniz, hepsinde beğendiğim fikirler var ama eleştirmek de biraz mesleğimizin doğasında var. Kararımı doğru vermek için kendimce projeleri masaya yatırdım. Buyurun bakalım:

4 nolu Proje 

Müellifler : Bünyamin DERMAN / Dilek DERMAN / Mehmet KADIOĞLU / Başak TAŞ ÖZDEMİR

Yardımcılar : Berk ÖZDEMİR / İsmail Hakkı TUNÇAY / Hasan ÖĞÜT

Salacak kıyısı boyunca araç trafiğini 3 şeride indirgeyip, tramvay-bisiklet-yaya yolu ulaşımı destekleyen proje, sahil hattı boyunca yeşil alanları arttırıp, eski Salacak iskelesini işlevlendirip, balıkçı barınağını koruyup geliştirip, beton iskeleye bir havuz ve plaj ekleyip, Harem otogarına ise bir Performans Sanatları Merkezi, liman ve park öneriyor.

Projenin Olumlu Yanları

– Şu anda 2şerden 4 şeritli olan araç yolu (ki her iki yönde de birer şerit park için kullanılıyor), tramvay hattının yoğunluğu alacağı düşünülerek 3 şeride indirilmiş. Otobüs dur-kalkları ve park eden araç beklemeleri dışında sahilde genelde trafik sorunu pek yok zaten.

– Kız Kulesine bakan açıda mevcutta da bulunan setlerin iyileştirilerek tutulması olumlu.  Ayrıca o hatta tarihi Salacak iskelesine kadar olan bölümde, yolun kara tarafında bir park aksı oluşturmak çok etkili. Şimdiden akşamları çok yoğun ve yaşayan bir park olacağını söyleyebilirim.

– Salacak iskelesini aktifleştirmek çok olumlu. 

– Balıkçı barınağının korunup güzel bir restoran ile aktifleştirilmesi çok güzel. Zevkle yemek yenebilecek, Tarihi Yarımada manzaralı müthiş bir yer olur. 

– Kıyıda bulunan mevcut beton iskelenin önüne, tam da hayal ettiğim plaj ve havuz konulmuş. Görseller çok ham ama kesinlikle bu işlevler tutularak oradaki planlama geliştirilmeli. 

– Eski liman ve tersane yapılarının kent hafızası göz önüne alınarak sergilemede tutulması fikrini sevdim. 

Projenin Olumsuz Yanları

 – Meydan için yapılan yeşillendirme ve Pervititch izleri önerisini, artık meydan yıllardır tadilatta olduğundan biraz gereksiz buluyorum. Olabildiğince soyup, tarihi ve ulaşım için gerekli yapıları bıraktılar. Bundan sonrası artık minik peyzaj müdahaleler ile tamamlanıp sonlanmalı.

 – Araç trafiğinden azaltılan şerit, tüm kıyı boyunca park eden onca araç için bir park yeri ihtiyacı oluşması demek. Bu öneriyi projede göremedim.

 – Bu kadar dar bir sahil şeridinde, şeridin denizden olan tarafına ağaçlar koymak yer kaybından başka bir şey değil. Dahası öyle bir yer yok zaten. 

– Eski Harem Otogarı alanında düşünülen Performans Sanatları Merkezi fikrinde ise çok aradayım. Şöyle ki, Anadolu yakası kültür merkezleri açısından biraz eksik, kesinlikle bir ihtiyaç. Fakat yoğun nüfus nedeniyle geniş bir yeşil alan (özellikle Üsküdar’da düzayak bir yeşil alan!) daha büyük bir ihtiyaç, o yüzden bu bina daha ufak bir performans sahnesi olarak tasarlanıp daha geniş bir yeşil alan bırakılabilirdi diye düşünüyorum.

 – Eski Harem Otogarı alanına konulan ilave bir limana ihtiyacı olup olmadığından emin değilim. 

Projeyi inceleyip, oy vermek için : https://istanbulsenin.org/meydan-oylama/salacak/4-sira-numarali-proje/

Projeyi daha detaylı incelemek için : https://konkur.istanbul/kararsenin/salacak/4/

42 nolu Proje – Falez Yeniden

Müellifler

Mükellefler: Mehmet Cemil AKTAŞ / Pınar Kesim AKTAŞ / Rümeysa KONUK / Ecem SEVİN / Şeyma KAHRAMAN / Ezgi Umut TÜRKOĞLU / Başak İNCEKARA

Yardımcılar: Lokman TURUNÇ / Okan Mutlu AKPINAR / Hüseyin Hilmi KEZER

Salacak kıyısı boyunca araç trafiğini 2 şeride indirgeyip, tramvay-bisiklet-yaya yolu ulaşımı destekleyen proje, sahil hattı boyunca teras setli seyir alanlarını arttırıp, balıkçı barınağını koruyup geliştirip, Harem otogarına ise muhtelif sergi alanları ve kent parkı öneriyor.

Projenin Olumlu Yanları

– Şu anda 2şerden 4 şeritli olan yol (ki her iki yönde de birer şerit park için kullanılıyor), 2 şeride indirilmiş. Otobüs dur-kalkları ve park eden araç beklemeleri dışında sahilde genelde trafik sorunu pek yok zaten. Otobüs ve servisler için ceplerle çözüm yaratılmış.

– Kız Kulesine bakan açıda mevcutta da bulunan setlerin iyileştirilerek tutulması olumlu. Alt kotta kalan seyir kısımlarını ağaçlarla gölgelendirilmesi, gündüz kullanımın artması için uygun olabilir. Bu setli oturma düzeni neredeyse tüm kıyıdan devam ettirilmiş, ki her noktadan ayrı bir perspektif yakalandığı için çok uygun.

– Denize bir kent sahnesi konması olumlu fakat bu yoğunlukta bir bölgede ne kadar kullanılabilir, kaç seyirci izleyebilir tahmin edemedim. Yine de orijinal buldum fikri.

 – Balıkçı barınağının korunmuş fakat kentlilerin kullanımı için de oldukça geçirgen hale getirilmiş. Bunu çok etkileyici buldum. Orası vakit geçirmek için oldukça keyifli bir yer. 

– Eski Harem Otogarı için önerilen konsept sergi alanlarını içeren kent parkını çok sevdim. Gözümü açıp kapasam ve yarın böyle olmuş olsa orası. Sabahın ilk ışıklarında kesin yürüyüşte orda olurum.!!!

Projenin Olumsuz Yanları

 – Araç trafiğinden azaltılan şerit, tüm kıyı boyunca park eden onca araç için bir park yeri ihtiyacı oluşması demek. Bu öneriyi projede göremedim.

 – Eski Harem Otogarı alanına konulan ilave bir limana ihtiyacı olup olmadığından emin değilim. 

53 nolu Proje

MükelleflerFatma Zeynep ALTINBAŞLI / Tuna Han KOÇ  / Barış EKMEKÇİ / Ayşe YIKICI

Yardımcılar:  Ayşe YIKICI / Özge TAŞPINAR

Not: Konkur sayfasında projeyi düzgün görüntüleyemedim. Kısa açıklamadaki teknik kelimelerden ne yaptıklarını çözmedim, araç yolu nerede anlayamadım. Görsellere bakınca Üsküdar’ı göremiyorum. Proje genelde çok dağınık geldi bana, o yüzden detayını inceleyemeyeceğim. İsteyenler için linkler aşağıda:

Projeyi inceleyip, oy vermek için : https://istanbulsenin.org/meydan-oylama/salacak/53-sira-numarali-proje/

Projeyi daha detaylı incelemek için: https://konkur.istanbul/kararsenin/salacak/53/

 

Bütün bu inceleme ve değerlendirmelerden sonra geldiğim nokta bu şekilde.

Projeleri elimden geldiğince 53 nolu proje hari. detaylı okumaya ve bakmaya çalıştım. Umarım atladığım önemli bir şey olmamıştır.

Şimdi üzerine düşünüp oyumu bu değerlendirmelerim ışığında vereceğim. Ama oyumu verirken projelerin direkt uygulanması ihtimalini değil de geliştirilebilme potansiyelini de göz önünde bulunduracağım.

Dilerim göz açıp kapayana kadar düzenlenmiş sahilimizden bloguma yazıyor olurum.

=)