Yazmak enteresan bir duygu hali. Bazen durmadan sayfalarca yazasım geliyor, bazen cümle kurmakta zorlanıyorum. Bir süredir cümle kurmak zor geliyordu ve blogu kurduğumdan beri verdiğim en uzun araydı bu. Yazacak çok şey birikti. Şimdi kısa kısa onları aktarmak istiyorum. İlk olarak Oscar’ın animasyonları:
The Wind Rises / Rüzgar Yükseliyor
- Yönetmen: Hayao Miyazaki
- Tür: Animasyon, dram
- Yapım: 2013, Japonya
- Oyuncular: Steve Albert, Hidetoshi Nishijima, Keiko Takeshita
- Süre: 126 dk
“The Wind Rises, uçaklara bir hayli ilgili olan ve bir gün uzman bir uçak tasarımcısı olmanın hayallerini kuran başkahraman Jiro’nun hikayesini ele alıyor. En büyük idolü ise bu alanda tanınmış bir uzman olan, Alpler’in ötesindeki Caproni’dir. Caproni işlerinin estetik güzelliği ve muazzam teknik becerisiyle bu alanın önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Çocukluğundan beri görme sorunları yaşayan Jiro, 1930’ların sonundan önemli bir kurumun uçak departmanına girmeyi başarır. Zaman ilerledikçe başarısı patronlarının da ilgisini çeker ve onu istediği gibi tasarım yapması konusunda özgür bırakmaya karar verir. İkinci Dünya Savaşı başlamak üzeredir ve Jiro’nun hayatında birçok şeyi değiştirecektir.”
Yaratıcılık konusunda kendini defalarca ispat etmiş usta yönetmenin son işi olan The Wind Rises, Jiro Horikoshi’nin gerçek hikayesini konu alıyor. Ustanın hayranlık uyandıran çizgileriyle anlattığı hikaye aslında birbirinden farklı bir çok konuya değiniyor ve bazı noktalarda ana hikayenin ne olduğunu anlamak zorlaşıyor. Aşktan, Japon-Alman ilişkilerine, uçak üretiminden vereme öyle enteresan geçişler var ki, film bittiğinde dağılmış ve yorulmuş hissediyorsunuz.
Miyazaki filmlerine göre oldukça yere basan bu son film, hikayenin genişliği eleştiri konusu olsa da, insanın tutkuları ve hayalleri üzerine çok önemli mesajlar veren, çizgilerinin her biri ile sanatı sonuna kadar hissedeceğiniz, bazı sahnelerini hiç unutamayacağınız (özellikle deprem sahnesi ) bir çalışma olmuş.
İzlemenizi tavsiye ederim,
Frozen / Karlar Ülkesi
- Yönetmen: Chris Buck, Jennifer Lee
- Tür: Animasyon, macera
- Yapım: 2013, ABD
- Oyuncular: Kristen Bell, Idina Menzel, Jonathan Groff
- Süre: 102 dk
“Krallık, Karlar Kraliçesi (Snow Queen)’nin laneti sonrasında ebediyen sürecek bir kış mevsimine mahkum edilmiştir. Bu krallıkta yaşamakta olan maceracı ve iyi kalpli Anna, Karlar Kraliçesi’ni bulup laneti sona erdirmesini sağlayarak, şehrinde yaşayan insanları eski güzel günlerine döndürmeye karar verir. Masalsı bir yolculuğu çıkan Anna’nın yol arkadaşı ise usta bir dağcı olan Kristoff’tur. Başarıya ulaşmaları için Karlar Kraliçesi’ni görüp tanıyabilmeleri gerekmektedir. Görünürde basit olan bu plan, izbe dağdaki yolculuk ilerledikçe zorlaşmaya başlar. Mitolojik yaratıklar ve ürkütücü büyüler eşliğinde süren yolculuğun her dönemecinde ayrı bir tehlike ortaya çıkar. Yolculuğun asıl zor yanı ise zamanla yarışıyor oldukları gerçeğidir. “
Daha önce tiyatro oyunu, müzikal ve film olarak karşımıza çıkan hikaye bu sefer müzikal-animasyon olarak karşımızda. Çocukların pek sevdiği sıcak bir hikaye ama büyüklere pek hitap etmeyecektir sanıyorum.
Croods / Croodlar
- Yönetmen: Chris Sanders, Kirk De Micco
- Tür: Animasyon, macera, komedi
- Yapım: 2013, ABD
- Oyuncular: Nicolas Cage, Ryan Reynolds, Emma Stone
- Süre: 98 dk
“Yaşadıkları mağara bir deprem sonrasında yerle bir olduktan sonra, Crood’lar yuvaları olan bu kanyondan taşınmak zorunda kalırlar ve ailenin babası Grug’un önderliğinde bir yolculuğa çıkarlar. Barınabilecekleri yeni bir yer bulmanın ümidiyle ilerleyen Crood’lar bu yolculuk esnasında sıra dışı maceralarla örülü ve daha önce bilinmedikleri esrarengiz bir dünyayla karşılaşırlar. Bu yeni dünyada doğa bambaşkadır. Üstelik bir de karşılarına Guy isimli ilginç bir genç çıkar. Sürekli seyahat etmeyi ve yeni icatlar yapmayı seven Guy’ı aileden en çok 19 yaşındaki genç kız Eep sevecektir. Ateş yakmayı bilen Guy, Crood’ların hayatlarının değişmesinde önemli bir rol oynayacaktır.”
İlk çağ insanlarını konu alan komediler artık sıkıcı hale geldi diye düşünürken Crood’lar diyalogları ve karakterleriyle bu konuda hala malzeme olabileceğini gösterdi. Oldukça eğlenceli diyalogları, mükemmel ilk çağ tasvirleri ve karakterleriyle 2013’ün izlenesi animasyonlarından…
Despicable Me 2 / Çılgın Hırsız 2
- Yönetmen: Chris Renaud, Pierre Coffin
- Tür: Animasyon, komedi
- Yapım: 2013, ABD
- Oyuncular: Steve Carell, Kristen Wiig, Russell Brand
- Süre: 128 dk
“Eski süper kötü Gru, suç dolu geçmişini bir kenara bırakır ve evlatlık edindiği kızları Margo, Edith ve Agnes ile birlikte sakin bir hayata adım atar. Gru, kurduğu işiyle ve ailesiyle vaktini geçirirken, bazı gizemli olaylar yaşanmaya başlar. Anti-Villain League isimli son derece gizli bir örgüt, Gru’yu tehlikeli bir olayı araştırması için göreve çağırır ve ona bu görevde Minyonlar’ın yanı sıra bu organizasyonun en iyi ajanı olan Lucy de yardım edecektir. Gru artık iyi adamlarla anlaşma imzalamış ve dünyanın kurtuluşu için mücadele eden birine dönüşmüştür. Lucy ile birlikte kötücül bir süper kötünün peşine düştükleri bu avda, çeşitli suçlularla da mücadele etmek zorunda kalacaklardır.”
Kazık kadar insanlar olarak vizyona girdiği ilk gün gidip izlemiş olabiliriz. Zira minionlar hiçbir şey yapmasalar bile çok komikler. Dolayısıyla senaryosundaki eksikler, karakterlerindeki tutarsızlıklar filan pek umurumda değil. Çok güldüm. 3.sü gelsin, yine hemen gidip izleyeceğim.
Ernest&Celestine
- Yönetmen: Benjamin Renner
- Tür: Animasyon
- Yapım: 2013, Fransa , Belçika , Lüksemburg
- Oyuncular: Lambert Wilson, Féodor Atkine, Vincent Grass
- Süre: 106 dk
“Cannes Film Festivali’nde ödülle dönen animasyon, küçük fare Celestine ile ayı Ernest’in dostluk hikayesini işliyor. Fare Celestine, kemirgenlerin hüküm sürdüğü gizli bir yeraltı şehrinde yaşar. Kaldığı yetimhanenin müdürü her gece bütün miniklere bu şehrin dışında kalan bilinmeyen dünyayla ilgili ürkütücü hikayeler anlatmakta, orada korkunç ayıların yaşadığını söylemektedir. Resim yapmayı çok seviyor olsa da diş hekimliği okumaya karar veren Celestine, küçük ayıların düşüp kendi şehrine gelen dişlerini incelemektedir. Bir gün agresif bir ayı ailesinin baskınıyla karşılaşırlar ve uyanıp gözlerini açtığında kendini aç bir ayı olan Ernest’in yanında bulur!”
Çizimleri ve müzikleriyle oldukça takdir ettiğimiz filme, festivaldeki bir bilet yanlışlığı nedeniyle girmiştik. Hatta bu çocuklar neden var, niye animasyon, neler oluyor derken yanlış filme bilet aldığımızı anlayıp, film sarınca sonuna kadar izlemiştik. Amerikan yapımı animasyonlardan çizgisi ve hikayesiyle oldukça ayrılan film, senenin iyilerindendi. Mutlaka izleyin diyemem ama izlemeye başlayınca bırakılamayan bir keyfi var.