- Kumbaracı 50
- Yazan: Ebru Nihan Celkan
- Yöneten ve Oynayan: Sumru Yavrucuk
Bugün’ün dünden farksız olduğu bir coğrafyada, varoluşunun tehdit olarak algılandığı bir kadının tek kişilik gösterisine hoşgeldiniz! Hep büyük bir hayatın figüranı olan Umut, bu kez anılarını paylaşmak için sahnededir. Aile bağları, “madilik” , hayal kırıklıkları, çocukluk düşleri, muhatabını bulamadığından insanın dilini ekşiten her şey!
Asker bir babanın erkek vücudunda doğan kadın ruhlu çocuğu Umut. Ailesi ve toplum tarafından dışlanan, seks işçiliği dışında bir şey yapamayan, dövülmesi normal, öldürülmesi daha da normal olanlardan trans Umut’un hayatından ve çocukluğundan kesitleri izliyoruz. Bildik hikaye ve bildik olaylar olmasına rağmen Sumru Yavrucuk’un oyunculukta son nokta olduğuna inandığım başarısı sayesinde, oyun bambaşka bir noktaya gidiyor. Oyun artık oyun olmaktan çıkıyor ve bir çoğumuzun belki uzaktan şahit olduğu, belki sadece duyduğu bu hayatlardan biri olan Umut’un hayatı, birinci ağızdan öğrendiğimiz bir trajediye dönüşüyor.
“Bugün kimse ölmedi, çok mutluyum”, “En son Umut ölür!”…
Sumru Yavrucuk, 1 saat içinde bizi Umut ile tanıştırıyor, Umut’un aklına ve bedenine sokuyor, acısını ta en içimize işliyor ve ayakta alkış üstüne alkış alıyor. Beni de en çok yukarıdaki iki cümle yaralıyor.
Bir hayli zamandır sahnede olan oyun, bu sene de seyircisiyle buluşacak. Kaçırmayın, mutlaka izleyin ve Sumru Yavrucuk’u dakikalarca ayakta alkışlamaya hazır olun.
İyi seyirler,