- Théâtre de la Ville-Paris
- Yazan: Eugène Ionesco
- Yöneten: Emmanuel Demarcy-Mota
- Sahne ve Işık Tasarımı: Yves Collet
- Müzik: Jefferson Lembeye
- Ortak Yapımcılar: Grand Théâtre de Luxembourg?Le Grand T, scène conventionnée de Loire Atlantique
- Yönetmen Yardımcısı: Christophe Lemaire
“Bir kente saldıran bir gergedan ve bu olayın peşi sıra gergedana dönüşen insanların yarattığı ve yaşadığı panik… Ünlü yazar Eugène Ionesco?nun 1950?li yılların tarihsel ve politik dalgalanmalarını aktardığı metin Théâtre de la Ville ve Paris Festival d?Automne Festivali?nin yönetmeni Emmanuel Demarcy-Mota tarafından yeniden sahneye konmuş… Bu defa genç yönetmenin farklı buluşları ve günümüze yaptığı cesur göndermelerle… Emmanuel Demarcy-Mota, ortak tarih bilinci içinde bireyin yerini ve rolünü, sorumluluğunu, düşünce özgürlüğünü her türlü bireyci biçimden uzak kalarak ele alan yazarlara dönem dönem geri dönmek gerektiğini savunuyor. Sahnede yarattığı dille hem gerçekdışı hem somut arasında gerilimi yaratırken şehrin sağır edici sesleri ile düzensizliği ortaya koyuyor.”
Sözlerime İKSV’ye teşekkürlerimle başlamalıyım. Zira düzenledikleri festivallerle dünyadan muhteşem film, tiyatro, müzik örneklerini izleme, dinleme fırsatını buluyoruz. Zaman zaman bilet fiyatlarını ve bilet satma yöntemlerini eleştirsem de, sanatseverler için bulunmaz bir nimettir vakıf.
Gergedan geçtiğimiz seneki tiyatro festivalinde izlediğim oyunlardandı. Bilet bulabilmek için, biletlerin satışa çıktığı ilk saatlerde, yeni açılmış bir Biletix gişesine gidip, insanların henüz o gişeyi keşfetmemiş olmasını dilemiştim. Dileğim yerine gelmiş ve istediğim birçok oyuna bilet almıştım.
Gergedan, absürd tiyatronun önemli yazarlarından Eugène Ionesco tarafından 1959 yılında kaleme alınmış bir oyun. Dönemin tarihsel sıkıntılarına değişik bir pencereden bakan oyunu, Fransız tiyatro grubu Théâtre de la Ville sergiledi.
Oyunda mükemmel bir sahne düzeni vardı. Sahnedeki konstrüksiyonu evirdiler, çevirdiler, sağından girdiler, solundan çıktılar, kırdılar… Hakikaten gergedanlar saldırdı sandık resmen… Sahne ve sahne kullanımı müthişti.
Fakat oyun Fransızca olduğundan ve Muhsin Ertuğrul’daki sahne büyük ve üst yazı yansıtılan bölüm yüksekte olduğundan çevirilere hem bol diyaloglu oyuna hakim olmak hayli zor oldu. Çıkışta herkesin boynu tutuktu =)
Oyuncuların performansı çok iyiydi, ışıklar ve müzik bizim tiyatrolarımızda görmeye alışık olmadığımız biçimde oyunu çok çok fazla destekliyordu.
Dilerim oyunu beraber izlediğim bir çok oyuncu ve yönetmen, kendilerine önemli dersler çıkarmıştır.