Fincher Yorumu ile Ejderha Dövmeli Kız – The Girl With The Dragon Tattoo

Fincher Yorumu ile Ejderha Dövmeli Kız – The Girl With The Dragon Tattoo

ejderha dövmeli kız

  • Orinal Film: The Girl with The Dragon Tattoo
  • Tür: Polisiye, Gerilim, Suç, Gizem,
  • Yönetmen: David Fincher
  • Yapım: 2011, ABD
  • Süre: 155 dk
  • Oyuncular: Daniel Craig, Alexandra Daddario, Robin Wright Penn, Stellan Skarsgard, Christopher Plumber,

Asılsız bir iddia ile suçlanan Mikael Blomkvist (Daniel Craig), adını temize çıkartmak için elinden geleni yapmaya and içer. İsveç?in zengin endüstri patronları arasında yer alan Henrik Vanger ise, çok sevdiği ve uzun zamandır kayıp olan yeğeni Harriet?ın ortadan kaybolmasının ardındaki gerçeği aydınlatması için gazeteci Blomkvist’i görevlendirir. Başı zaten dertte olan gazeteci, yeğenin ölümünden muhtemelen sorumlu olan ailenin malikanesine doğru yol alır. 

Bu sırada, Milton Güvenlik adına çalışan sıra dışı “hacker” Lisbeth Salander (Rooney Mara) da Blomkvist?in geçmişini araştırmakla görevlendirilir. Yolları kesişen ikili geçmişten bugüne uzanan bir cinayetler zincirini çözmeye çalışırken, aralarında hassas bir güven köprüsü de oluşacaktır… 

Stieg Larsson’un aynı adlı romanından Niels Arden Oplev tarafından sinemaya uyarlanan “Män som hatar kvinnor” , sadece ülkesi İsveç’te değil bir çok ülkede oldukça ses getirince yeniden çevrimi farz yapımlar arasına girdi. Orijinal versiyonu binlerce hayrana sahip serinin Amerikan versiyonunda en güçlü koz ise şüphesiz yönetmen David Fincher. 
Orijinal filmde Michael Nyqvist ve Noomi Rapace’in canlandırdığı karakterlerin yerini bu versiyonda Daniel Craig ve Rooney Mara alıyor. İkiliye Christopher Plummer, Stellan Skarsgård, Steven Berkoff, Robin Wright, Yorick van Wageningen ve Joely Richardson gibi isimler eşlik ediyor.

Son olarak Sosyal Ağ (The Social Network) ve Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi (The Curious Case of Benjamin Button) ile izlediğimiz ve filmografisinde sinemaseverlerin en beğendikleri arasında olan Dövüş Klubü (Fight Club), Yedi (Seven) ve Oyun (The Game) filmleri olan yönetmen David Fincher, İsveçli yazar Stieg Larsson’un romanından uyarlanan Ejderha Dövmeli Kız filmi ile sinemalarda.

Üçlemenin İsveç yapımı 3 filmini de izleyip hem hikayeyi hem karakterleri hem İsveç sinemasını çok beğenmiştim. David Fincher’ın çekeceği versiyonu da büyük bir merakla vizyona girdiği ilk gün izledim. Fakat filmin giriş bölümünde isimler akarken çalan müzik ve görsel şölen dışında film, İsveç yapımı versiyonunun daha kötü oyuncularla çekilmiş bir kopyası gibiydi. Öncelikle kitaptan uyarlanan senaryo, ilk filmdeki sahnelerle birebir aynıydı. Senaryoyu bir yana bırakıyorum, sahnelerin detayları bile birebir aynıydı. Kitabı okumadım ama sahnelerin bu kadar çok betimlenebileceğini sanmıyorum.

Oyuncular ise çok çok başarısızdı. Daniel Craig (her zamanki gibi) çok tutuk ve ruhsuzdu. Oysa İsveç yapımı versiyonunda aynı roldeki Michael Nygvist  müthişti. Yine filmlere adını veren Ejderha Dövmeli Kız rolünde Alexandra Daddario çok yumuşaktı, yaşadıklarını bize hissettiremedi. İsveç yapımı versiyonda rol alan Naomi Rapace ise müthiş bir iş çıkarmış ve rol sayesinde tüm dünyaya adını duyurmuştu. Filmin bu versiyonun tek iyi yanı, zaman zaman çok yüksek olsa da, ses ve müzik kullanımıydı.

Film, en iyi yönetmen ya da en iyi film ödüllerine aday gösterilebilir. Fakat bu adaylıklar Fincher için ancak geçmiş zamanki çalışmalarının bir meyvesi olabilir. Herhangi bir ödül alabileceğini zannetmiyorum.

İlk versiyonu seyretmediyseniz seyretmenizi fakat seyrettiyseniz zahmete girmemenizi tavsiye ederim.

İyi seyirler,

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız – The Girl Who Kicked The Hornet?s Nest

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız – The Girl Who Kicked The Hornet?s Nest

Ari-Kovanina-Comak-Sokan-Kiz

  • Yapım: 2009 , Almanya,  Danimarka,  İsveç
  • Tür: Dram,  Gerilim,  Gizem,  Suç
  • Süre: 2 saat 28 dk
  • Yönetmen: Daniel Alfredson
  • Oyuncular: Noomi Rapace,  Michael Nyqvist,  Tehilla Blad, Alexandra Eisenstein,  Anders Ahlbom,  Annika Hallin,  Georgi Staykov,  Jacob Ericksson,  Lena Endre,  Michalis Koutsogiannakis,  Per Oscarsson, Sofia Ledarp,  Tanja Lorentzon,  Tekla Granlund,  Tina Berg
Stieg Larsson?un tüm dünyaya da çoksatan ve bir fenomene dönüşen; polisiye türünde yeni bir dönemi başlatan ve rekorlar kıran, 2012 yılında usta yönetmen David Fincher tarafından Hollywood?da da tekrar çekimlerine başlanan seri Millennium Üçlemesi?nin son bölümü olan “Arı Kovanına Çomak Sokan Kız”, asi genç hacker Lisbeth Salander rolüyle yıldızı parlayan Noomi Rapace ve sadık arkadaşı gazeteci Mikael Blomkvist?i canlandıran Michael Nyqvist?i yeniden ve son kez biraraya getiriyor.
Lisbeth Salander adındaki bir kadın kafasına aldığı bir kurşunla hastanenin yoğun bakım bölümünde yaşam mücadelesi vermektedir. Sağlığına kavuştuğunda da kendisini kesin demir pakmaklıklar ardına yollayacak üç cinayetten yargılandığı mahkemeye götürülecektir. Savunduğu davanın hayatı pahasına dahi olsa arkasında duran genç kadın, ünlü muhalif gazeteci Mikael Blomkvist?in de yardımlarıyla haklılığını ve masumiyetini kanıtlamaya, kendine çok acı çektirmiş olan bu sistemin mimarı derin devletin ipliğini pazara çıkarmaya kararlıdır…”

Millenium serisinin kitaplarını okumadım. (kaç sayfadır o kitaplar???) Ama 3 filmi de müthiş bir zevkle izledim. Suç ve gizem dolu filmlerde, film uzun olsa da, yavaş işlese de büyük bir zevkle izleyebiliyorum. Fakat üçlemenin beni çeken tarafı sadece gizem ve suç temalarını işlemesi değil.

İsveç yapımı bu filmleri izleten en önemli etkenin Lisbet Salander karakterindeki inanılmaz başarısıyla Noomi Rapace olduğunu düşünüyorum. Çok fazla repliği olmamasına ve sert duruşlu bir kadını canlandırmasına karşın sigara içişindeki efkar bile insanın içine dokunuyor. İlk filmden itibaren tüm seriyi alıp götürüyor. Fakat üçüncü filmin ilk yarısında hastanede olan Salander’i aksiyonun içinde görememek filmi biraz ağırlaştırıyor ve tüm yükü Mikael Blomkvist’i canlandıran aktör Michael Nyqvist’in omuzlarına veriyor.

İkinci önemli etkenin ise filmin İsveç yapımı olmasına bağlıyorum. Hem mekanlar, hem çekimdeki o gerçekçi ve karanlık planlar hem de konuşulan dil itibariyle, film seyirciyi daha çok etkiledi.

Büyük bir zevkle izlediğim üç filmi, başarılı bulduğum seri filmler arasına koyup 2 haber vermek isterim. Birincisi , serinin Hollywood versiyonunun çekilecek olması. Yönetmenliğini David Fincher’ın yaptığı film, Ocak 2012’de vizyonda olacak. Başrolleri ise Daniel Craig ve  Rooney Mara paylaşacak. İkinci haber ise Noomi Rapace ile ilgili .Vizyon tarihi henüz belli olmayan Sharlock Holmes serisinin ikinci filmi A Game of Shadows ‘da Robert Downey Jr. ve Jude Law ile başrolde kendisini izleyeceğiz.

İki filmi de büyük bir merakla bekliyorum.

İyi seyirler,

Ateşle Oynayan Kız – The Girl Who Played with The Fire

Ateşle Oynayan Kız – The Girl Who Played with The Fire

  • Tür: Gerilim / Suç
  • Yönetmen: Daniel Alfredson
  • Yapım: 2009, İsveç, Danimarka, Almanya
  • Süre: 129 dk
  • Oyuncular: Michael Nygvist, Noomi Rapace, Lena Endre, Peter Anderson, Michalis Koutsoqiannakis

Filmekimi’nden bilet almak yada alamamak… İşte bütün mesele bu!

Tam 6 tane film seçtik. Araştırdık baktık ettik, ‘tamam bu filmlere gidelim’ dedik. Biletlerin satışa çıkacağı cumartesi günü saat  sabah 11’de bilgisayarın karşısında hazır ve naazır beklerken Biletix’in sistemi bazı biletler için çalışmıyordu, bazıları için “tükendi” yazıyordu, alabileceklerimize ise bilet parasından daha çok komisyon isteniyordu.

Arkadaşım üşenmedi kalktı gitti Taksim’de Atlas sineması gişesine.

Saat 14te oraya vardı ve sıraya girdi, saat 19’da hala kendisine sıra gelmemiş, ve istediğimiz tüm filmlere biletler bitmişti. Pes edip cumartesi günü bitik vaziyette evine döndü.

Ben de istediğimiz filmlerden olmamasına rağmen ( nasıl olsa yakında vizyona gelecek diye düşünmüştük ) yer olduğunu görünce, Biletix’e mecburen komisyon ödeyerek ‘Ateşle Oynayan Kız’a bilet aldım.

Maçka G-Mall’daki Cinebonustaydı film. Cinebonus’un ekranlarını bilen bilir oldukça geniştir ve salonunun arkalarına doğru oturunca ancak rahatça seyredilebilir. Biletix’te malum koltuk seçimi yapılmıyor, sistem bize en uygun gördüğü yer olarak 2.sıranın en son koltuklarını vermiş sağolsun!! E zaten ekran büyük, bir de filmde hem İngilizce hem Türkçe altyazı var…. Türkçe altyazıyı da ekranında altına bir perde ekleyerek oraya yansıtmışlar….

Fiziksel olarak oldukça zorlandık zira yaklaşık 2,5 saat ve arasız olarak izledik filmi….

Tüm bu olanlardan sonra filme gelirsek, ilk film kadar başarılıydı. Filmin sonuna kadar gerile gerile cinayetleri çözmeye çalıştık. Bir önceki filmdeki kadar sert sahneler yoktu ama oyunculuklar yine çok başarılıydı.

Hep söylüyorum ‘uzun filmlerde dikkatim çok dağılıyor’ diye… Ama kurgu o kadar başarılıydı ki gereksiz uzun sahneler yoktu ve film göz kırpmadan izlettirdi kendini.

Üçüncü filmi büyük bir merakla bekliyorum.

İyi seyirler,

“Gizem ve aksiyon, Stieg Larsson’un Millenium dizisinden uyarlanan Ejderha Dövmeli Kız filminin devamında da sürüyor. Türkçe’ye aynı adla kazandırılan ikinci kitabın sinema uyarlamasında Noomi Rapace, ilk filmdeki gibi yine asosyal, saldırgan, gizemli, dövmeli hacker Lisbeth Salander’i canlandırıyor. Lisbeth, kendini taciz eden vasisi Bjurman’ın dersini verdikten bir yıl sonra Stokholm’e döner. Bir süre sonra önce bir gazeteci, sonra onun kız arkadaşı, ardından da Bjurman vahşice öldürülür. Elbette bütün gözler Lisbeth’in üzerine çevrilir. Eski dostu, suç ortağı Mikael Blomkvist onu temize çıkarmaya çalışırken, hem bir cinsel suçlar ağı hem de derin bir komployla karşı karşıya gelirler.”

Ejderha Dövmeli Kız – The Girl with the Dragon Tattoo

Ejderha Dövmeli Kız – The Girl with the Dragon Tattoo

  • Orjinal İsim: The Girl with the Dragon Tattoo
  • Tür: Gerilim / Suç / Gizem
  • Yönetmen: Niel Arden Oplev
  • Yapım: 2009, İsveç / Danimarka / Almanya / Norveç
  • Süre: 152dk
  • Oyuncular: Michael Nygvist, Noomi Rapace, Lena Endre, Peter Haber, Sven-Bertil Taube

Kitapları genelde incelik kalınlıklarına göre sınıflandırmam, fakat söz konusu roman 600sayfa olup , tür olarakta polisiye olunca, filmini izlemek çok daha cazip geldi. Eleştirmenlerin yazdıklarına göre her kitap uyarlaması filmde olduğu gibi, bu filmde de kitaba sadık kalınmadığını okudum. Fakat ben genelde bu olaya  2 ayrı işmiş gibi bakılması gerektiğini düşündüğümden bu konuya çok fazla takılmadım.

Geçen sene festivalde izleyemediğim bu filmi, Filmekimi’nde devamı olan “Ateşle Oynayan Kız”ı izlemeden önce izleyeyim diyerek salonda arkama yaslanıp , ayaklarımı pufa uzatarak izledim. Rahat koltuklarda, uzanarak seyretmek oldukça isabetli bir karar olmuş, zira film oldukça uzun sürüyor.

Yönetmenin daha önce hiçbir filmini izlemediğim gibi başroldeki kadın ve erkek oyuncuları da ilk defa izledim. 2,5 saat süren filmin neredeyse tamamında bulunan Michael Nygvist ve Noomi Rapace inanılmaz başarılıydılar. Genelde uzun filmlerden sıkılıyor olsam da , ‘Ejderha Dövmeli Kız’ı bu kadar uzun sürede sıkılmadan izleyebilmemizi, onların kusursuz oyunculukları sağladı.

Film ilk yarıda karakter tahlillerine yoğunlaştı. İkinci bölümde ise müthiş bir gerilim bizi bekliyordu.

Ne yazsam spoiler olacağından filmle ilgili duygularımı bu kadar ifade edebiliyorum. Filmin sonunda devamına ilişkin bazı ipuçları verdiklerinden 2.filmi izlemek için sabırsızlanıyorum.

Tavsiye ederim izlemenizi

“İsveçli yazar Stieg Larsson’un Millennium Üçlemesi, tam 41 ülkede 21 milyon satarak rekor kıran, nefes nefese bir roman dizisi. İlk kitabı Türkçe’ye Ejderha Dövmeli Kız adıyla kazandırılan bu üçleme sinemaya da uyarlandı ve İskandinavya’da izleyicirekorları kırdı.
Ejderha Dövmeli Kız’da, hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız Lisbeth Salander, kırk yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger’in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır; üstelik katil aileden biridir. Ancak Vanger hanedanının gazabına uğrayınca avcıyken av konumuna düşerler.”