Karanlığın Belgeseli: Karanlığı Aramak / The City Dark
“Işıkların sönmediği bir dünyada karanlığın peşine düşmek The City Dark; karanlığa bir ağıt, ışık kirliliğine bir hiciv. Şehir ışıkları arasında yabancılaştığımız karanlık ve ışıldamalarını unuttuğumuz yıldızlar için bir ?uyanış? filmi. Film, bilinçsiz aydınlatmanın kültürel, fiziksel ve hatta psikolojik etkileri üzerine gerçekleştirilmiş araştırmalar ve çözümlemeler ile dünyanın gömüldüğü ışık kirliliğini ve sonuçlarını ortaya koyuyor.“
PLD Türkiye’nin girişimi ve HighLight firmasının sponsorluğunda özel gösterimlerle ilgililerine sunulan film, artık hiç uyumayan dünyanın karanlığa olan ihtiyacını anlatmak derdindeydi. Cevap aradığı soru ise: ” Geceyi kaybettiğimizde, neyi kaybederiz?” oldu.
Cevap için bir çok örneği gözler önüne serdi film. Yeni doğan deniz kaplumbağalarının denizdeki ışık yansımalarını seçemediği için (şehirdeki ışık bolluğu yüzünden) denize ulaşamamalarından, gökyüzü bilimcilerin yeterli karanlığı bulamadıkları için gökyüzünü inceleyememelerini, göçmen kuşların yollarını bulamayıp ölmelerinden, gece tam karanlıkta uyurken salgılanan ve kanseri önleyici olduğu saptanan melatoninin yeteri kadar salgılanmaması nedeniyle artan kanser vak’alarını anlattılar.
Film benim sürekli araştırmakta olduğum ve yüksek lisans konum olan sürdürülebilirlik olgusuna da odaklanmıştı aslında. Belki o yüzden bana çok bildik geldi anlatılanlar. Fakat geceleri bilinçsizce harcadığımız aydınlatma enerjisini doğru kullanabilmemiz ve yüzyıllardır süregelen karanlık-aydınlık döngüsünü tüm dünya için devam ettirebilmemiz gerektiğini hatırlamak adına güzel bir deneyimdi.
Bir de filmde sorulan sorulardan biri olan “Yıldızları görmeye gerçekten ihtiyacımız var mı?” sorusuna verilen cevap beni çok etkiledi: “İnsanın evrende ne kadar küçük olduğunu bilip, hatırlayabilmesi için kafasını kaldırıp yıldızları görmeye ihtiyacı vardır.”
İyi seyirler,
httpv://www.youtube.com/watch?v=I1fTkF8PIu0