- Tür: Animasyon, Macera, Suç, Dram
- Yönetmen: Alain Gagnol, Jean-Loup Felicioli,
- Süre: 70 dk
- Yapım: 2010, Fransa
“Pembe Panter çizgi filmlerine selam çakan sımsıcak, kahkaha dolu bir animasyon, Le Monde gazetesine göre “bir müzik ve renk senfonisi”.
Filmin kahramanı, ikili bir hayat sürdüren kedi Dino. Gündüzleri, annesi polis olan sahibi Zoé’nin yanında, geceleriyse Paris’in karanlık arka sokaklarında meşhur hırsız Nico’yla takılır. Fakat Dino’nun birbirinden apayrı bu iki dünyası bir gün kesişecektir. Sahibi Zoé bir gece Dino’yla birlikte dışarı çıkmaya karar verince tehlikeli kabadayı Victor Costa’yla burun buruna gelirler. Paris çatılarında amansız bir takip başlayacaktır şimdi! Kara filmlerden esinlenen bu hareketli filmin ilk gösterimi Berlin Film Festivali’nde yapıldı“
Bir dram ve suç hikayesi olan “A Cat in Paris”‘, bu sene hikayesi Paris’te geçen birçok filmden biri. Woody Allen’ın Midnight in Paris’i ve Martin Scorsese’nin Hugo’sundan sonra yine Paris sokaklarındayız. Bu kez küçük bir kız çocuğu ve kedinin başrolünü oynadığı bir polisiye hikayenin mekanı olan Paris, her zamanki gibi tüm ihtişamıyla var oluyor.
Bir kısa filme göre uzun, uzun bir filme göre de kısa bir hikayesi var. Dolayısıyla filmin başlamasıyla bitmesi bir oluyor ve sanki eksik birşeyler varmış gibi geliyor. Oysa eksik hikayenin çok çabuk bitivermesi…
Normalde animasyonların komedi amacıyla yapılanlarında bu kadar detaya girmem. Amaç görsellik ve gülmekti deyip geçebilirim. Fakat derdi bir dram ve suç karışımı hikayeyi anlatmak olan bir filmde, hele ki bir de Oscar adayı olan bir filmde, karakterlerin daha derinlikli işlenmesini beklerdim. Üstelik bunun için filme ekleyebilecekleri en az 20 dakikaları daha varken…
Oscar ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu düşündüğüm, hatta sadece tekniği sayesinde aday olduğunu düşündüğüm filmi, animasyona özel bir merakınız varsa izlemenizi tavsiye edebilirim. Aksi halde sadece zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
İyi seyirler,