Yurt dışında müthiş sergiler açan, ismi ve tabloları ülke sınırları dışında çok popüler olan fakat ülkemizde yeterince tanınmayan, yaşayan en pahalı Türk ressamı Taner Ceylan…
Almanya’da doğan ressam, 1991 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun. İstanbul’da yaşıyor, üçü Almanya biri Newyork’ta olmak üzere 10 kişisel sergi gerçekleştirmiş. Homoerotizmi resimlerine taşıyan ressam, kariyerinin ilk yıllarında çok sıkıntı çekmiş. Galerilere kabul edilmemiş, kimseyle çalışamamış. Kendi çektiği fotoğrafları kendi gerçekleriyle birleştirip fotoğrafa yakın görsellikte yağlı boya tablolar yapan Ceylan, şu sıralar 2011-Londra ve 2012-NewYork sergilerine hazırlanıyor.
Ceylan’ın tabloları sevilmeyebilir, pornografik ve rahatsız edici bulunabilir, fotoğrafı tuvale kopyalamak sanat değildir denebilir… Ama kabuğunu yırtmakta çok zorlanan ülkemizde, bu işleri yapma ve sergileme cesareti gösterebilmesi benim gönlümde Taner Ceylan’ın yerini yüceltmiştir. Tabii ki bu konuda kendisi ilk değildir ama genç, özgür ruhlu, özgür düşünceli sanatçılar için kalıpların dışına çıkabilme gücünü verdiği için tebrik ediyor, yeni çalışmalarını merakla bekliyorum.
Sanatçıyle ilgili bazı kısa bilgiler ve bazı tabloları:
- Taner Ceylan yaklaşık 3yıl Time Out dergisi sanat bölümü editörlüğü yapmış.
- Yeditepe Üniversitesinde öğretim üyesi iken, sergilediği bir resim dolayısıyla üniversiten ayrılmaya zorlanmış.
- Genç yaşına rağmen oldukça başarılı işler çıkaran Ceylan’ın tekniği oldukça beğeni topluyor.
- Kişisel sergilerin dışında birçok karma sergiye katılan ressamın tekniği hiperrealisttir.
- Ezberbozan işler yapan, tablolarıyla sınırları zorlamaya çalışan ressam Sibel Can, Ebru Gündeş ve Gülşen şarkıları dinliyor!
- Sakin bir hayat yaşıyor.
“Haluk”, 2005 yağlı boya
“The reading lady”, 2007 yağlı boya
“Together”,2007 yağlı boya
- Yukarıdaki “1881” isimli tablosu 120bin sterline ünlü heykeltraş Mark Quinn tarafından satın alındı.
- Sanatçının diğer çalışmaları için websitesi: www.tanerceylan.com
Muhteşem ötesiiii…… Bir bütün olarak çok beğendim. Yağlıboya demeye şahit lazım resimlerine…
“Bunlar tablo değil baskıdır.” diyenler çıkmış. Fakat sitesinde tabloları yaparkenki resimleri de var. =)
müthiş. size helal olsun, çok kıymetlisiniz, devam. ama hayat sizi onaylamaya devam ettikçe belki cinsel tepkinizin dışında sizin hassas duyarlılığınıza çarpan başka nüanslar taşıyan çalışmalar da denersiniz. denemezseniz de müthişsiniz, tebrikler.
tempo dergisinin ‘bilinmesi gereken 50 ressam ve eserleri’ kitabında 1881 adlı eseri gördüm. ve fotoğraf oldugunu sandım.ancak şimdi kavrayabildim gerçek oldugunu. fotoğraf kadar net ve çok heyecan verici. gönülden tebrik ederim.
Harika resimler. Fotoğraf gibi resim yapanlar sanat yapmıyor diyenler, önce kendileri bir denesinler bakalım bu resimlere uzaktan yakından yaklaşabilecekler mi. Müthiş bir yaratıcılık, müthiş bir gerçekçilik. Sanat bu işte…
kesinlikle, fotoğraf gibi resim yapmaya sanat değil diyenler genelde figür çizemedikleri için soyuta yönelenler.
Saçmalamışsın hepiniz özellikle de sen! Realistik resim yapmakla sanatçı olunsaydı, soyut unrealist ressamlara ressam denmezdi! Yani sen bu lafınla modern sanatın seyrini değiştiren picassoyu veya bir salvador daliyi hiçe saymış oluyorsun. Ki onların “realistik” resim yapamadığı için soyut çalıştığını mı iddia ediyorsun. Çok komiksiniz. Beyinleriniz soyut döneme geçememiş maalesef!
Süper resimler, bu nasıl bir yetenek, nasıl bir emek
Cok basarili tek kelimeyle
Hepsi olmasa da çoğu ressam üniversite de, sonrasında fotoğrafa yakın hiper realist çalışmalar yapmıştır.. Ressamların geneli zaman bulup uğraşırsa çok gerçekçi resimleri yaparlar bu işte iyidirler. Bir çoğu için bu tarz resimler üniversitede hocayı yada atölyelerdeki kişileri etkileme sonrası ugrasilmayan ara işlerdir..Gecmiste yapılmıştır çünkü.. Başka yerlere yürümeye başlamıştır. Asla sanat yaşamı sürmeyecek olan bankacılığı eczaciligi kazanamayıp sanat için atan kalplere zarar vererek güzel sanatlara “bir şekilde” giren asıl sanat ateşini içinde taşıyanların fakülteye girememesine sebep olan onların hakkını alçakça yiyenler girebilen kişilere şöyle der ; ” farklıyı arama herşey yapıldı çaban boşuna”.. Kötü böyle dese de aslında hala bir çok yapılmayan olduğunu bilir. Hala üretilmemiş vardır ve genç/orta yaşlı ressam yapmak istediği için yapılmayana imgelemindeki en derinindekini yaratmaya koşar.. Konuya gelirsek resim yapanların çoğunun fotorealist çalışma yapmamasındaki diger önemsiz sebep ;uğraşmak istememesidir üşenirler.. Fotorealist insan resimleri ressamın beynindeki değişim savrulmalarini engelleyip durur..Çünkü bir gerçek vardır burun çene kulak sağlıklı insanın beklediği biçimde olmalıdır.. İlk gençliğinde vurulduğu kızın saç dağılmalarını kimselerin fark edemeyeceği şekilde tuvalin bir yerinde aniden veremez. Aslında o anda onu yapmak istemiş midir? İstediğini düşünelim, ama o an gerçekçi bir çalışmayı yapmak zorundadır..belki de Ceylan gerçekten yaptıklarını yapmak istiyor, gelecekte devam edecek mi bunlara.. Uzun çalışma zamanları gerektiren işler.. Sanatçının gerçekte gösterdiği sabır;içinde bir yerde küçüklüğünden beri çekmekten zevk alıp almadığını bilmediği acının gardiyanıdır..Bu iç kapanış kendisine kestiği cezanın hediyesidir..Hassastır..Bu sanat olmayan resimlerin üretimi esnasında yaşadığı ruh gelgitlerinin çok daha kıymetli olduğunu bilir. Ama onlar da onunla öte dünyaya gitmelidir.