Müzikle iç içeyim ve her türlü müziği dinleyip içinden sevebilecek şeyler bulabiliyorum. (Sanıyorum en hedonist yanım, müzik sever yanım.) Opera, Türk müziği, rock, etnik müzikler hepsine bayılıyorum… Hepsini iyi yapan müzisyenler olduğunu biliyorum.

Maria Callas ile Ertuğrul Özkök’ü 2008dekibu yazısıyla tanışmıştım. Opera dünyasının tanrıçası olan Callas’ı merak edip internetten aryalarını dilemiş ve büyülenmiştim. İnanılmaz hüzün dolu bu sese aşık olmuş, saatlerce kulaklık kulağımda oturakalmıştım. Tüm dünyada ayakta alkışlanan bu müthiş sesle geçte olsa tanışmış olmak beni çok sevindirmişti.

Bu büyük aşkın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, uzun süre aryalardan mahrum kalmışken, yine Ertuğrul Özkök’ün bu sene yazdığı bir yazıyla küllerinden doğmuştu benim için Callas. Ve son olarak, yine Özkök’un ‘Tuhaf’ adlı kitabında bahsettiği ‘sanatçının ölümünden sonra Ege Denizi’ne dökülen küllerinin hikayesi‘yle birlikte, benim de “tuhaf” bir biçimde Maria Callas ile ilgili bir şeyler yazmam gerektiğini hissettim.

Dilerim herkes, çok geç olmadan bu müthiş sesle tanışır.

MARIA CALLAS (1923-1977)

  • 1923 yılında ABD’de doğan, Yunanlı soprano. 1950’li yılların ve belki tüm zamanların en çok tanınan ve başından geçen sansasyonel olaylarla ses getiren sopranolarından biridir.
  • İlk gençlik yıllarında oldukça kilolu olan Callas, göz önünde bir kadın olarak kilo vermesi gerektiğini düşünüp ve sıkı bir diyetle yaklaşık 60 kilo vermiştir.(kesin bir bilgi yok bu konuda )
  • Atina Konservatuarı’nda 15 yaşında iken ilk anda sesi kulağa kontralto gibi gelse de daha sonra sesinin oturmaya başlaması ile hocaları onun mezzo-soprano olduğunu farketmiştir. ( Kadın Sesleri : Soprano: İnce / Mezzo-Soprano: Orta / Alto: Kalın kadın sesi) (Erkek Sesleri: Tenor: İnce / Bariton: Orta / Bas: Kalın erkek sesi) portedeki yerleri:

  • Kendisini bir sanatçı yapmak için uğraşan annesi ile arası daha sonra açılmıştır. Kendisi bunu bir sanatçı olup para kazanmasının ardından annesinin kendisini kıskanmaya başlamasına bağlamıştır.
  • 1950’lerde dönemin bir diğer ünlü opera şarkıcısı Italyan lirik soprano Reneta Tebaldi ile üstünlük yarışına girmiştir. Karşılıklı atışmalarda bulunan iki sanatçı birbirlerini aşağılayacak demeçler vermelerine rağmen sonunda her ikisi de birbirlerini takdir etmiştir.
  • 1957 yılında kocası ile evli iken bir armatör olan Aristotle Onassis ile tanışan Callas daha sonra Onasis ile bir aşk yaşamış ve böylece adını skandallarla da duyurmuştur. Aristotle Onasis ise daha sonra bir başkası ile evlenerek Callas’ın ve kariyerinin sarsılmasına neden olmuştur.
  • Maria Callas 1977 yılında, 53 yaşında iken ani bir kalp krizi sonucunda hayatını kaybetmiştir.  ( Kendisi için ekşi sözlükte yapılan “aşktan ölen” tanımlamasına bayıldım.)

Ertuğrul Özkök’ün kaleminden okumak için tıklayınız.

Reha Muhtar’ın kaleminden okumak için tıklayınız.

PLAYLIST

OPERA

  • Opera, genellikle tarihi veya mitolojik konulu bir drama eşliğinde ortaya konan, müzikal ve teatral formda bir sahne eseridir. Klasik Batı Müziği geleneğinin önemli bir parçası olan opera, bir tiyatro eserinde bulunan bir çok unsurun yanı sıra, müzikal form veya dansın da içselleştirildiği bir yapı bütünlüğüne sahiptir.
  • Bir orkestra veya müzik topluluğunun eşliğinde sunulan eserin, yazılı metnine “libertto” adı verilir.
  • Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur. Sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir:
  1. Arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır.
  2. Düetterzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalarını iletir.
  3. Resıtatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir şarkıyla söyledikleri bölümdür.
  4. Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar.
  • Bunların dışında oyun başlarken genellikle bir giriş parçasına (uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir. Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur.
  • Bir opera eserinde, genellikle bahsedilen bu müzik türleri ayrı parçalar halinde, ardıl olarak sunulmakla birlikte, bazılarında (örn. Richard Wagner’in eserleri) müzik bir perde boyunca kesintisiz olarak sürer.

kaynak: wikipedia, ekşi sözlük, milliyet blog, hürriyet, gazete vatan, kapadokya müzik