Üniversitedeki değerli hocalarımdan Doç. Dr. Canan Girgin Hocam , geçtiğimiz günlerde Seoul’e gitmiş ve gezisinden bazı notları facebook profilinde bir fotoğraf albümü ile paylaşmıştı.
Güney Kore’nin başkenti ve en büyük kenti olan Seoul, dünyanın en kalabalık şehirlerinden. 2009 verilerine göre 10 milyondan fazla insanın yaşadığı şehir, 3 Unesco dünya mirası ( Changdeokgung, Jongmyo Shrine ve Joseon Hanedanlığı’nın kraliyet mezarları ) sahibidir.
Dünya’daki ekonomik ve finansal merkezlerde ilk onun içerisinde yer alan ve Samsung, LG Grup, Hyundai Grubu ve Kia gibi önemli holdinglere ev sahipliği yapan şehire 16-23 Eylül 2011 tarihlerinde giden Canan Hocam’ın fotoğraflarını ve değerli notlarını, kendisinin de izniyle, aşağıda paylaşıyorum.
Hocama tekrar teşekkürler. Sizlere de iyi okumalar,
Seoul semaları, inişten önce-1 ? Uçak’ta.
Seoul semaları, inişten önce-2 Seoul civarında çok sayıda irili ufaklı ada var, resimdekiler bunlardan bir kaçı. ? Uçak’ta.
Seoul Incheon havalimanından çatı-cephe birleşimi
Incheon havalimanını Seoul’a bağlayan denizde set ile çevrili kazanılmış bataklık bölge (Saemangeum) -wetland- (34 kilometre boyunca geniş bir alanda ve 2006 yılında oluşturulmuş)
Haritada görünen bahsettiğim gri bataklık bölge. Samsung firması 7.6 Milyar $ yatırımla 2021’e kadar bu bölgeyi kazanarak, büyük bir Yeşil Enerji Kompleksine dönüştürmeyi planlıyor. Kolay gelsin.
Seoul’un biraz dışındaki tarım alanları (açık alanlar da var eşdeğer şekilde). Seoul’da elma, portakal, üzüm vb meyveler tane ile değil kilo ile satılıyor, yani üretim yeterli, ama fiyatı bizdekinden fazla (kilosu bizim paramızla ortalama 6-7.5 TL) ama onların bütçesi için çok normal.
Seoul’da (ortada Han nehri var) çok sayıda köprü mevcut ve herbirinin tasarımı farklı-1
Seoul’da (ortada Han nehri var) çok sayıda köprü mevcut ve herbirinin tasarımı farklı-2
Seoul’da gördüğüm eski ve yeni tüm köprülerde depreme karşı sismik taban izolasyonu uygulanmıştı (Bu uygulama özellikle 1999’dan beri hız kazanmış). Tabi Kore, Japonya kadar güçlü bir sismik aktiviteye sahip değil, düşük ve orta düzeyde depremler sözkonusu. Ancak son yıllarda sismik aktivitedeki artış bu tip radikal kararların alınmasına neden olmuş.
Seoul’daki ev tipi genellikle bu şekilde, eski yapılanlar 15 kat, daha yeniler 35 kata kadar. Bina formu bol camlı, bina renkleri aşağı yukarı hep aynı. Şehirin konut binalarının % 85’inde renk ahengi var.
Bir konut yapısının yan görünümü, konut yapılarının genellikle ismi değil numarası var.
Nadir de olsa konut yapılarında böyle değişik uygulamalar var.
Seoul’da tipik bir ofis binası (onların ismi var)
Samsung Jongno Tower, ofis binası
Eğrisel form ile alt geçide geçiş
Seoul’da ekonomik otomobil tiplerinden ziyade, geniş kasa çok sayıda araç var, özellikle H….. firmasının (reklam olmasın) Türkiye’de üretmediği, M……. veya B.. tarzı ilk bakışta o imiş izlenimi veren üretimleri (resimdeki gibi) çok popüler, ithal pahalı araçlar sayıca oldukça az, kendi ülke üretimlerini kullanmaya özen gösteriyorlar.
Şehri boylu boyunca geçen 1 km genişliğindeki Han nehri’nin kıyıları spor alanları olarak yeniden kazanılmış (resim : burada spor yapan çocuklar)
Han nehri kıyısı rekreasyon alanları, diğer bir resim (bu defa Internet’den)
Hazin Kore savaşı. Savaşın hüznünü unutmamak ve gelecek nesillere aktarmak için, anısına, Seoul merkezinde fotoğraflar ve savaşa katılan bayrakları onursal olarak koymuşlardı.
Kore savaşına katılan ülkeleri 4 grupta boylu boyunca dizmişler. Bayrağımız, onca ülke içinde, ne mutlu ki, baştan 5.sırada idi (İlk iki bayrak Kore ve Birleşmiş Milletler).
Gündüz gözü ile diğer ülkeler
Seoul’lu okul öğrencileri, çok sevimliler (hele de küçükleri). Bu arada Seoul’da gözlük kullanım ortalaması çok yüksek, sanırım nüfusun % 50’si gözlük kullanıyor, çok okuyorlar ve/veya genetik olarak gözleri bozulmaya meyilli olabilir.
İnsanlar çok saygılı ve sizi hiç yadırgamıyorlar. Kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Yol tarifi sorduğunuzda yardımcı olmak için çırpınıyorlar (yollarını değiştirip göstermek için birlikte geliyorlar). Ama tabi anlaşabilmek büyük problem, tarzancanız gelişiyor. Az da olsa ingilizce bilen ise kelimeleri doğru telaffuz etmediği için yine anlaşamıyorsunuz. Giyimleri oldukça sade, dikkat çekmeyen renklerde. Kızlar blue-jean pantalon veya mini şort, erkekler ise blue-jean pantalon giyiyor genellikle. Dolayısı ile kıyafet almak niyetinde iseniz Seoul iyi bir tercih değil.
Seoul’da geniş bir yeraltı meto ağı var bu şekilde araç trafiğini önemli ölçüde rahatlatmışlar. Metroya bindiğiniz zaman insanlar ya kulaklık ile radyo dinliyor ve özellikle 15-40 yaş kuşağı geniş ekranlı cep telefonlarından (Genellikle S…..G…..II ve ……-4 ellerinde, bir de i-padlar tabi) film izliyor mesela. Cep telefonu fiyatları onların 3 kat alım gücüne karşılık bizim burası ile yaklaşık aynı, üstelik de taksit de yok.
Yeni yapılan alışveriş merkezi
ve diagrid cephesi
Itaewon’da yürürken ülke tanıtım plakaları mevcut. Bizimki..
Turistik Itaewon bölgesinde bizden üç tane kebapçı da var.
Sarayın içinden görünüş
Sarayın çatı birleşimi (çatlağı görmesem olmaz !)
Sarayın tavan süslemesi
Sarayın ahşap ve taş mesnet birleşim bölgesi
Mesnet bölgesi yakın görünüm
Sarayın yerden ısıtma sistemi, ilginç, 15. yy. tasarımı
Sarayın bahçesinden bir görünüm
Saraydan bir kapı detayı
Sarayın bahçesinden, ağaç her türlü zor şartta böyle çıkar !
Saray bahçesindeki kurtçukların yediği ağacın içine beton dökerek ağacın canlı kalmasını sağlamışlar.
Uzakdoğu’da orjinal saç rengi siyah. Seoul’da (belki de diğer uzakdoğu ülkelerinde de) erkeklerin kuaföre gitme sıklığı bayanlara göre daha fazla. İş hayatına henüz girmemiş bazı gençler saçlarını boyatıyor, değişik stillerde şekil verdiriyorlar. Bayanlar ise erkeklerin aksine oldukça sade. Hiç saçı dökük koreli ile karşılaşmadım, bir tane bile 42 bedenin üzerinde bayan veya erkek görmedim. İncecikler. Ayrıca gözlemlerime göre, saçları da bize göre yaklaşık 15 sene sonra kırlaşmaya başlıyor.
Kore’nin geleneksel yemeklerinden biri : Galbi Sığıreti kaburgası enine kesiliyor ve ızgara pişiriliyor. Tabi üzerine soya sosu, tam tarifi internet’te mevcut. Yemeğin en ilginç özelliği serviste bıçak yerine makas veriliyor elinize. Kolay gelsin. (Kore yemeklerinde tuz yok, onun yerine soslardan kaynaklı -özellikle soya- tatlı tat alıyorsunuz. Turşularında bile tuz yok ve tadı çok hafif)
Grand Park’taki sincap ailesi
Grand Park hayvanat bahçesi’nden
Seoul Grand Park’ta ziyaretçilere poz veriyor ! Hayvanat bahçesi 7 milyon km2 üzerinde ve 1984’de açılmış ve 3200 canlıya ev sahipliği yapıyor.
ve dönüşte Seoul semalarında görmediğim bir manzara. Dumanaltı İstanbul semeları ? Atatürk havalimanına iniş hazırlığında’da.
Halen Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Bilgisi Anabilim Dalı’nda görev yapmakta olan Doç.Dr.Canan Girgin, lisan, y.lisans ve doktora eğitimlerini İstanbul Teknik Üniversitesinde tamamlamıştır ve ulusal,uluslararası bir çok araştırma, makale ve ödüle sahiptir.