Rocker Olmayan Bir Müzikseverin Rock’n Coke Günü: 7 Eylül 2013
Kuzenimin kızı bir ay önce mesaj attı. “Can’ın konseri var İstanbul’da gidelim mi?” diye. Kendisi 15 yaşında ve Can Bonomo hayranı. Can’ın konseri dediği de baya Rock’n Coke!
Baktım şöyle bir kimler var, kimler yok diye. Zira rock dinleyen biri değilim. Ancak bazen/biraz soft rock… O kadar. Neyse baktım listeye. Bence pek “rock” çalmayan gruplar da var, bizim kız da pek heyecanlı, ‘hadi’ dedim ‘gidelim’.
Yalnız Hezarfen Havaalanı öyle “hadi” deyince gidilebilen bir yer değil. Öğlen saatlerinde Kadıköy’e gittik. Ayarlanan servis kişi başı 20 Liraya götürüyor fakat ne kadar zamanda gideceğimiz trafiğe bağlı. Şöförlerden biri ‘dün 4 saatte giden oldu’ deyince metrobüsle gidelim dedik.
Söğütlüçeşme’den metrobüse bindik. Kişi başı 2,5 Liraya. Söğütlüçeşme’den Zincirlikuyu’ya, oradan Avcılar’a, oradan da Beylikdüzü’ne aktara aktara geldik. İndiğimiz yerden 7,5 Liraya servisler olduğunu okumuştum fakat servislerin yerini göremeden, aynı ücrete dolmuşa bağlamış taksileri görünce, onlarla gittik. 2 saatin sonunda nihayet varabilmiştik.
Kapıda yoğun bir kontrol vardı. Benimle gelen kuzenim kızının yaşı 18’den küçük olduğundan anne-babasının benimle gelmesine izin verdiğini belirten noter onaylı yazıyı gösterip, öyle girdik. Noter onaylı yazısı olmayan ve yanında anne-babası olmayanları kesinlikle içeri almadılar. Gözümüzün önünde kaç kişi geri döndü. Bu konuda bir hayli sıkıydılar.
Tam girmeye çalıştığımız sıralarda Rock’n Coke Sahnesi’nde Büyük Ev Abluka‘da vardı ve onları o sahnede dinlemeyi çok istiyordum fakat gittik, vardık, içeri girdik diyene kadar ancak Tayyar Ahmet’in Sonsuz Sayılı Günleri parçasının “Şalalalalala” kısmına uzaktan yetişebildik. Sonradan öğrendiğime göre grup Katlime Ferman adlı parçanın coverını Gezi Direnişi’nde hayatını kaybedenlere adayarak seslendirmiş. Yetişemediğimiz için çok üzgünüm gerçekten.
httpv://www.youtube.com/watch?v=sknj-wA0WqU
Bu arada aynı saatlerde Keşif Sahnesi’nde olan eğlenceli İtalyan grup Figli Di Madre Ignota‘yı da uzaktan dinledik. Yaptıkları müziği “spagetti balkan” olarak tanımlayan ve Gezi Parkı direnişine destek veren Milano’lu grubun Theme From Paradise coverları gerçekten çok iyi. (aşağıda!) (myspace adresleri)
Figli Di Madre Ignota’dan sonra ise Keşif Sahnesi’nde Yemen Blues vardı. Yine uzaktan dinledik ama Yemen’den çıkıp dünya müzikleriyle buluşan ve hayli değişik sazlar kullanan bu grup gerçekten iyiydi. Şimdi başka parçalarını da dinliyorum ve kesinlikle favoriler arasında yerini aldı. Eğlenceli internet siteleri için tıklayın.
httpv://www.youtube.com/watch?v=teDFUbf0-Rw
httpv://www.youtube.com/watch?v=5DGajk8JMpQ&feature=related
Yol ve içeri girme seremonileriyle öğleden sonrayı ettiğimiz için çok acıkmıştık. Koşarak içeride kullanacağımız kartı alıp içine para yükledik. Yemekleri ve içecekleri alıp yere oturduğumuz sırada Manga Rock’n Coke sahnesine çıktı. Ses düzeni o kadar başarılıydı ki, metrelerce öteden çok kaliteli bir biçimde hem grubu dinledik, hem de yemeklerimizi yedik. Manga’nın sahnesi bitince Duman ana sahneye çıkana kadar etrafı detaylıca dolaşalım dedik. İçerisi saatler geçtikçe kalabalıklaşıyordu ama çok fazla aktivite vardı ve müzik alanın her yerindeydi. Dolayısıyla kimse sıkılmışa benzemiyordu. Özgürce giyinmiş, sevdikleriyle vakit geçiren ve sevdiği müzikleri dinleyen gençlerin (benim yaş kemale erdi, e ortalama da 18-20 olduğundan…) kendilerine özel bu yerde keyiflerine diyecek yoktu.
Coca-Cola Zero Sahnesi’nin önünde/yanında bazı standlar vardı. Bunlardan birinde sprey boyayla geçici dövme yapılıyordu. Biz de heves ettik gittik. Sıramızı beklerken dövme yaptıranların arasında Büyük Ev Abluka’dan Omçelik ve Galvaniz Gelbiraz vardı. Onların sahnesine yetişemediğimizi söyleyince, çok mütevazi bir biçimde “Arctic Monkeys var, biz neyiz ki” dediler.
Dövmeleri yaptırdık, bir şeyler daha içtik ve dinlendik. Sonra Duman‘ı dinlemek için ana sahneye doğru gittik. Ortalarda kendimize bir yer seçmiştik ki bir görevli gelip VIP’nin ücretsiz olduğunu söyledi. Durum böyle olunca biz de sahne önüne geçtik. Henüz konser başlamadan “her yer Taksim her yer Direniş” diyen enerjik kalabalığı görünce, ilk şarkı olarak Eyvallah ile başladı grup. Devamında ise sevilen/bilinen parçalarını söylediler. Öyle ki 1 ya da 2 şarkı dışında ben bile hepsini ezbere biliyordum. Bu arada şarkı aralarında sürekli gezi ile ilgili ve savaş karşıtı sloganlar atıldı. Tüm şarkılar içinde, devamında blues cover yaptıkları ve Kaan Tangöze’nin sesiyle coşmalara doyamadığı “Beni Yak” performansı en iyiydi.
httpv://www.youtube.com/watch?v=V3s5bVlTXos
httpv://www.youtube.com/watch?v=EwdFSOjwP9Q
Duman’ın konseri bitince biraz dinlenelim diyorduk ki Tektekçi’yi gördük. Dehşet bir kalabalık vardı. Baya beklesek de bir şeyler içebildik. Sonra Coca Cola Zero Sahnesi’ne gidip İngiliz müzik grubu Maximo Park‘ı izledik. 2001 yılında kurulan indie grup ve solistleri Paul Smith o kadar enerjikti ki, müthiş ritmik şarkılarıyla dans etmeden duramadık.
httpv://www.youtube.com/watch?v=I065ZzacxXI
Maximo Park’tan sonra sahneye bizim kızın pek sevdiği Can Bonomo çıkacağından ve kendisi heyecan içinde olduğundan, onunla beraber sahnenin en önünde beklemeye koyulduk. Orkestrasında gitar, klavye, bateri gibi klasik pop-rock enstrümanların dışında bağlama, keman, darbuka gibi alaturka aletleri de barındıran Can Bonomo, enteresan kıyafetiyle sahnesine başladı. Şahsen eski parçaları Bana Bir Saz Verin ve Meczup’u ve kliplerini başarılı bulsam da Arctic Monkeys konseri daha ilgi çekici geldi ve ilk parçadan sonra bizim kızı bırakıp ana sahneye gittik. Bu arada Bonomo ilk şarkısından sonra gelenleri selamlarken “Çocuk gibi dans etmezseniz, eğlenemezsiniz!” dedi. O cümlesini çok tuttum.
httpv://www.youtube.com/watch?v=k5_YAOj31Oo
Ana sahneye doğru giderken önce yine bir Tektekçi ziyareti yaptık, sonra dehşet bir kalabalığa konser veren Arctic Monkeys performansını izledik. Sahne düzeni, ışık, ses çok iyiydi. Biz yine pek uzaktan izledik ve tekrar olacak ama bu kadar uzakta bile bu kadar temiz ses duymamız çok büyük başarıydı. (Yukarıdaki Duman şarkısı kaydından anlaşıldığı üzere…)
httpv://www.youtube.com/watch?v=SEukS2YN9B8
Arctic Monkey konseri bitiminde Can Bonomo konserinden gelen bizim kızla buluşup Keşif Sahnesi’ne gittik. Sahnede Sırbistan’dan Boban and Marko Markovic Orchestra vardı. Goran Bregoviç ile birlikte Balkan müziğinin en önemli temsilcilerinden biri olarak sayılan grubun maalesef son şarkılarına yetişebildik. Süperlerdi!
httpv://www.youtube.com/watch?v=Lk1l2x46HO4
Saat gece yarısı olunca, bizim de artık enerjimiz tükendi. Festival alanından çıkıp servislere gittik. Uzunca kuyrukların arasından nispeten daha kısa olan Kadıköy servisi kuyruğuna girdik. Servise bindikten sonra, inene kadar, festival alanında gülüp, eğlenen, dans eden o kalabalıktan çıt çıkmadı. Zira herkes yorgunluktan sızıp kalmıştı.
Gündüz alana ayak bastığımızda ilk Rock’n Coke deneyimim için çok geç kaldığımı düşünüyordum. Gece saat 2 gibi eve vardığımızdaysa bu düşüncenin yerini “bir sonrakinde festivalde Keşif Sahnesi’nin programına Film Festivali programına çalışır gibi çalışıp gitmeli, ne güzel sesler dinledik ve keşfettik” hissiyatı almıştı.
Not: Festivalde insanlar muhabbet ederken duymuştum ama anlam verememiştim Tarık Mengüç muhabbetine. Şimdi öğrendim olanı biteni. Çok sağlam reklam olmuş ama gerçekten yaratıcı ve eğlenceli. Bilmeyenler için: Tarık Mengüç adlı Şakşuka parçasıyla ünlü şarkıcımız, “Rock’n Coke’ta Ben Niye Yokum?” adlı bir parça yapmış, ki izlerken çok güldüm. Bunun üzerine Rock’n Coke’ta yarım saat sahne almış. =)
httpv://www.youtube.com/watch?v=o2__tBJlNEs