Kısa Kısa #7 – 2014 Filmlerine Giriş  – Jamesy Boy, Noah ve Leave The World Behind

Kısa Kısa #7 – 2014 Filmlerine Giriş – Jamesy Boy, Noah ve Leave The World Behind

2014’ün filmlerini izlemeye başlayalı bir hayli oldu. Şimdiye kadar izlediklerimi hızla aktarmaya çalışacağım, zira bundan sonrası çok daha yoğun geçecek. İşte başlıyor;

Jamesy Boy

  • jamesy-boy Yönetmen: Trevor White
  • Tür: Dram, Suç,
  • Yapım: 2014, ABD
  • Oyuncular: Spencer Lofranco, James Woods, Ving Rhames
  • Süre: 109 dk

“Film, James Burns?ün gerçek hayat hikayesini anlatmaktadır. Henüz genç bir delikanlıyken Denver?ın kenar mahalle denilecek caddelerinden birinden yola çıkıp maksimum güvenlikli bir hapishane hücresine gideri ki orada da sağlam suçlularla çevrilidir etrafı. Hikayenin başında bir çete elemanıdır ve hayatı parmaklıklar ardına taşınır. Bu hiç de hoş görünmeyen düzen James, en sonunda umut ve parlak bir gelecek yaratmaya adar kendini. Suçu kanıtlanmış bir katille kurduğu arkadaşlık ve onun zaman içinde akıl hocasına dönüşmesi minnet duyacağı kavramlar olacaktır.”

Henüz vizyon tarihleri konusunda bir fikre sahip film gerçek bir hikayeyi anlatması nedeniyle ilgimi çekmişti fakat daha önce tanışmadığım Spencer Lofranco ve Ving Rhames’in iyi oyunculukları ve bir miktar da umut/gelecek konularına dokunması dışında pek parlak bir yanı yoktu.

Noah / Nuh

  • noahYönetmen: Darren Aronofsky
  • Tür: Fantastik, macera,
  • Yapım: 2014, ABD
  • Oyuncular: Russell CroweJennifer ConnellyEmma Watson 
  • Süre: 138 dk

“Kabil’in soyundan gelen insanoğlu, kuşaklardır Yaradan’ın çizdiği iyilik yolundan sapmış, dünyanın tüm güzelliklerini ve nimetlerini sonuna kadar emip tüketerek yeryüzünü yaşanmaz hale getirmiştir. Dahası bir parça et için her türlü ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet ve kaos normal hale gelmiştir. İnsanlığın bu sefil hali karşısında Nuh rüyasında, Yaradan’ın kendisini yaşanacak büyük bir tufana karşı uyardığını görür. Yaradan ondan büyük bir gemi inşa etmesini ve yeryüzünde yaşayan tüm hayvan cinslerinden bir çift almasını emreder. Bu gemi aynı zamanda ailesinin de tek kurtuluşu olacaktır. Tufanın yaklaşmakta olduğunu öğrenen sapkın insanoğlu ise geminin içine girmek için Nuh’a karşı saldırıya geçecektir….”

Öncelikle saçma sapan “dine uygunluk” konusuna değinip geçmek istiyorum. Zira Noah, Nuh Peygamber’in hikayesinden ilham alarak bambaşka bir kurgu ile bambaşka bir hikaye anlatıyor. Bu bilgiyi aklımıza yazarak izlersek hayat daha kolay. Öbür türlü yok buna saygısızlık, yok asla uygun değil, bin tane speküslatif konu ortaya çıkıyor.

Darren Aronofsky son dönemde gerek Black Swan, gerek Fighter ve The Wrestler ile rüştünü iyiden iyiye ispat etmiş bir yönetmen, Nuh’un hikayesi ile de günümüze, kapitalizme, çevrenin yok oluşuna ve açgözlülüğe büyük bir eleştiri sunduğunu düşünüyorum. Filme çok bayılmadım ama yapılan eleştirilerin özellikle din ve gerçeklikle ilgili olanlarına da katılamıyorum.  Süresi uzundu, bazı efektler kötüydü ve hikaye bazen sıkıcıydı ama oyunculuklar ve verdiği mesajlar güzeldi.  Bu kadar.

Leave The World Behind

  • leave-the-world-behindYönetmen: Christian Larson
  • Tür: Belgesel
  • Yapım: 2014, İngiltere, Amerika
  • Oyuncular: Sebastian IngrossoAxel Hedfors(Axwell)Steve Angello 
  • Süre: 95 dk

Dağılma kararı alan dünyanın en ünlü house müzik grubu Swedish House Mafia’nın “Don’t You Worry Child” şarkısını yapışlarını ve son turnelerini konu alan belgesel, grubun arkadaşlıklarına ve bozulan ilişkilerine dair notları aktarırken, geçmişlerini ve gelecek planlarını seyirciyle buluşturuyor. Özellikle grubu beğenenler için keyifli bir belgesel…

Not: O son konserde olmak isterdim =(

httpv://www.youtube.com/watch?v=1y6smkh6c-0

Siyah Kuğu ? Black Swan

Siyah Kuğu ? Black Swan

  • Tür : Gerilim / Dram /
  • Yönetmen : Darren Aronofsky /
  • Yapım : 2010, ABD /
  • Oyuncular: Natalie Portman (Nina) , Mila Kunis (Lilly) , Winona Ryder (Beth) , Sebastian Stan , Vincent Cassel (Korolyevna) , Janet Montgomery (Madeline) , Barbara Hershey /

Oscar tarihi yaklaştıkça aday filmleri izleme telaşımda artıyor. En iyi film, en iyi aktris , en iyi yönetmen, en iyi görüntü yönetmeni ve en iyi kurgu dallarında aday olan filmin Türkiye?de gösterime giriş tarihi Oscar töreninden sadece iki gün önce olunca, panikle bu büyük övgü alan filmi izledim.

Darren Aronofsky?yi geçen sene The Wrestler ile izlemiştik. Mickey Rourke?un yeniden doğuşu olan filmi inanılmaz beğenmiştim. Hatta 2010 en iyi erkek oyuncu favorim Rourke idi. Black Swan yine bir önceki filmde olduğu gibi başrol oyuncusunun filmin tamamını götürdüğü bir çalışma olmuş. Natalie Portman 108 dakikanın tamamında perdede. Son olarak Boleyn Kızı?ndaki (çokça Gossip Girl?deki Blair Waldorf?u andıran) rolüyle aklımda kalmış olan Portman, Nina rolünün altından başarıyla kalkmış.

Hikaye tanıdık olsa da seyrettiren, gerilim dozajı yerinde, sürükleyici ve etkileyici filmde, anne-kız (hatta ebeveyn-çocuk) ilişkileri, mükemmeliyetçilik sorgulanmış.

Film hikayenin altını çok başarılı bir şekilde doldurduktan sonra bizi finale doğru götürüyor. Ve olabilecek en iyi sonla bitiyor.

Diğer adaylara da bakmak gerekir ama en iyi aktris dalında Natalie Portman?ın Oscar?a çok yakın olduğunu söyleyebiliriz.

Konu:

“Nina (Portman), New York?ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dansetmekten başka bir şey yoktur. Eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi Erica (Hershey) ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas Leroy (Cassel) Kuğu Gölü?nün baş balerini Beth MacIntyre (Ryder) yeni sezonda değiştirmeye karar verir ve ilk tercihi de Nina?dır.

Balenin saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Fakat Nina?yı bekleyen bir yeni bir rakip vardır, ve o da Leroy?u etkilemeyi başarmıştır. Nina Beyaz Kuğu rolüne her ne kadar uysa da Lily de Siyah Kuğu?nun tam karşılığıdır. İki genç dansçı arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla haşır neşir olmaya başlamıştır ? onu mahvedebilecek türden bir kayıtsızlık. “