29 f 2014 | Sinema
- Yönetmen: Steve McQueen (II)
- Yapım: 2013 ABD
- Tür: Dram, tarihi
- Oyuncular: Chiwetel Ejiofor, Michael Fassbender, Benedict Cumberbatch, Lupita Nyong’o
- Süre: 133 dk
“1841’de New York’ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington’a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney’de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan bir grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır.”
Hunger ve Shame filmleri ile ne kadar iyi bir yönetmen olduğunu kanıtlayan Steve McQueen, yine çok başarılı bir yapımla karşımızda. Gerçek bir olayı anlatan kitaptan yola çıkarak çektiği film 12 Yıllık Esaret, özgür bir adamın köle olmasını ve geçirdiği 12 yılda yaşadıklarından kesitleri sunuyor. McQueen’in gerçekçi tarzı, uzun sayılabilecek film boyunca defalarca gözlerinizin dolmasına, boğazınızın düğümlenmesine neden oluyor.
Filmi hem başrol oyuncusu Chiwetel Ejiofor, hem de yan rollerdeki Michael Fassbender ve Lupita Nyong’o sırtlamış. Özellikle Ejiofor gözleriyle bile yaşadığı acıları geçirebildi izleyicilere. Çok etkileyici performansı vardı. Michael Fassbender ise aslında kötü bir karakteri içinde bulunduğu güç kaygısı, hırs ve duyduğu aşk ile birlikte o kadar iyi yansıttı ki, kölelere işkence yapacak kadar kötü bir adamla zaman zaman empati kurmamızı sağladı.
Oyuncu seçimi açısından tek yanlışın hem kendisine hem oyunculuğuna bayıldığım Brad Pitt olduğunu düşünüyorum. Zira hikayede çok önemli bir yere sahip olsa da kısacık olan rolünde yama gibi durmuştu.
Filmin kurgusu giriş bölümündeki flashback dışında sadeydi. Görüntü yönetimi ise muazzamdı. Salt mum ışığıyla çekilen sahneler ve gündüz çekimleri etkileyiciydi. Ayrıca kostümler ve prodüksiyon tasarımı da özenli ve zengindi. Müziklerde Hans Zimmer imzası vardı. Sevmemek mümkün değil. Ayrıca aşağıya bir bölümünü eklediğim mezar başında söyledikleri şarkı ve o sahnedeki Eijofor’un performansını çok başarılıydı.
9 dalda Oscar adayı olan filmin, en azından 3 ödül alacağını düşünüyorum. Vizyondayken izleyin derim,
İyi seyirler,
httpv://www.youtube.com/watch?v=mAZhQQN758g
5 f 2012 | Sinema
- Tür: Dram,
- Yönetmen: Bennett Miller
- Süre: 126 dk
- Yapım: 2011 ABD
- Oyuncular: Brad Pitt, Jonah Hill, Philip Seymour Hoffman
“‘Oakland A’ beysbol takımının başındaki isim olan Billy Beane (Brad Pitt) , kısıtlı bir bütçe ile resmen yoktan bir takım var ederek zengin kuluplere meydan okuyor. Fakat bunu yaparken de beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de, Beane inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemeye devam ediyor….
Michael Lewis’in “Moneyball: The Art of Winning an Unfair Game” adlı eserinden Steven Zaillian ve Aaron Sorkin tarafından uyarlanan ve gerçek bir hikaye dayanan filmin başrollerini Brad Pitt, Robin Wright ve Jonah Hill paylaşıyor.
Moneyball, 2005 yılında çektiği ilk filmi Capote ile aynı sene En İyi Yönetmen Oscarı’na aday gösterilen Bennett Miller’ın ikinci uzun metraj çalışması. Dünya prömiyeri Toronto Film Festivali’nde gerçekleştirilen filme yurt dışından şimdiye kadar gelen eleştiriler ve puanlar da oldukça yüksek.“
Capote filminin yönetmeni Bennett Miller’ın 84. Oscar ödüllerinde en iyi film, en iyi erkek oyuncu (Brad Pitt), en iyi yardımcı erkek oyuncu (Jonah hill), en iyi uyarlama senaryo, en iyi kurgu ve en iyi ses miksaj dallarında yarışan yeni filmi Moneyball, beysbol dünyasına yeni bir bakış açısı getiren bir menajerin hikayesini anlatıyor.
Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmış bir kitaptan senaryolaştırılan filmin neredeyse tamamını başroldeki Brad Pitt götürüyor. Bu sene The Tree Of Life‘daki rolüyle beraber kariyerinin en derin karakterlerini büyük bir başarıyla yaratan Pitt, Oscar’a oldukça yakın duruyor.
Klasik sporla ilgili filmlerden daha farklı bir noktada olan Moneyball, beysboldan hiç anlamayanların bile izleyebileceği bir film olmuş. Her zaman izlediğimiz başarı hikayelerinden sıkılanlar için iyi bir adres olan filmi izlemenizi tavsiye ederim.
İyi seyirler.
Not: Brad Pitt yaşlanmış evet. Artık yakışıklı sıfatına pek uymuyor da olabilir ama kesinlikle çok karizmatik ve çekici…=)
31 f 2012 | Sinema
- Tür: Dram
- Yönetmen: Terrence Mallick
- Yapım: 2011 ABD
- Süre: 138 dk
- Oyuncular: Brad Pitt, Sean Pean, Jessica Chastain, Hunter McCracken, Laramie Eppler, Tye Sheridan
“1950?li yıllarda, Orta Batılı bir aileyi merkezine alan film ailenin en büyük oğlu Jack?in, çocukluk masumiyetinin kaybolmasından başlayarak buruk bir yetişkinlik evresine geçişini konu alıyor. Tam bu geçiş sürecinde de babası (Brad Pitt) ile yaşadığı çalkantılı baba-oğul ilişkisi, öykünün merkezine oturuyor. Jack’in olgunluk hali (Sean Penn) artık modern çağda yolunu yitirmiş bir bireydir. Kaderin varlığını ve çıkmazlarını sorgularken, diğer yandan yaşamın anlamını bulmaya çalışır…
Terrence Malick’in 2011 Cannes Film Festivali’nde eleştirmenleri ikiye bölen son filmi Hayat Ağacı, yönetmenin baştan aşağıya imzasını taşıyan bir yapıt. Başrollerde Brad Pitt, Sean Penn ve Jessica Chastain yer alırken, filmin teknik ekibi de özellikle göze çarpıyor.
4 kez Oscar adayı olan görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki, başka bir Brad Pitt filmi olan benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi’ndeki kostüm çalışmasıyla Oscar adaylığı olan Jacqueline West ve yaptığı film müzikleriyle 3 ayrı filmle (The Curious Case Of Benjamın Button, The Queen ve The King?s Speech) Oscar adaylığı olan Alexandre Desplat yapım ekibinde göz çarpan isimler…”
Filmi ilk izleme girişimim 20.dakikada dayanamayarak kapatmamla son buldu. Anladım ki, alalade bir zamanda, izlemiş olmak için izleyemeyeceğim bu filmi. Daha uygun bir zamanda tekrar bastım play tuşuna.. Ve sahne Mallick’in…
İzlemesi zor bir film yapmış Mallick. Kendinizi iki saatten fazla bir zaman evren, varoluş-ölüm, acımasızlık-kabulleniş kavramlarını sorgulayan, hiçbir görüntü olmasa bile tek başına ağlatabilecek yoğunlukta müzikler eşliğinde, 40 dakika süren, arada bir fısıltı olarak sorular duyduğunuz bir “varoluş” sekansını da içinde bulunduran bir ağır ve değişik deneyimin içinde buluyorsunuz.
Filmde herkesin kendi varoluşunu, kendi anne baba ve kardeşlerini sorgulayacağını düşünüyorum. O nedenle herkeste farklı bir tat bırakacaktır. Brad Pitt, jessica Chastain ve Hunter McCracken’in (yaşına rağmen) çok başarılı oyunculuklar çıkardığını, Sean Pean’in rolünü çok abartılı bulduğumu, müzikler ve görüntü yönetiminin müthiş olduğunu söylemeliyim.
İzlerken çok uzun ve yorucu gelse de, üstünden biraz zaman geçince fazlalık hiçbir sahnenin olmadığını düşündüren bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
İyi seyirler,