Beklenen Film: Gergedan Mevsimi

Beklenen Film: Gergedan Mevsimi

Gergedan Mevsimi

  • Yönetmen: Bahman Ghobadi
  • Tür: Dram
  • Yapım: Türkiye, İran / 2012
  • Oyuncular: Behruz Vossoughi, Bahman Ghobadi, Yılmaz Erdoğan, Monica Bellucci, Caner Cindoruk, Beren Saat, Belçim Bilgin

“İranlı şair Sahel Farzan, 30 yıllık mahkumiyet hayatından sonra serbest bırakılır. Fakat ailesini yaşadığı halde onun öldüğü haberini almış, sonrasında da ülkeyi terk ederek Türkiye’ye İstanbul’a yerleşmişlerdir. Bunun haberi alan Farzan, ne yapıp edip ailesini bulmak için İstanbul’un yolunu tutar. İkisi de hayatı allak bullak olmuş Sahel ve eşini bir araya getirmeye aşk yetecek midir?
İran’da şahın devrilmesiyle başlayan İslami rejim devriminin hemen öncesinde başlayan hikaye, bu politik değişimler ekseninde sancılı bir aşk öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Başroldeki Monica Belluci’nin yanı sıra Türk oyunculardan Beren Saat, Belçim Bilgin, Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk?un rol aldığı film, İranlı ve Türk oyuncuları bir araya getiriyor. Caner Cindoruk, Behrouz Vossoughi’nin canlandırdığı Farzan karakterinin gençliğini oynarken Beren Saat’i ise Bellucci’nin kızı rolünde beyazperdede…”

Film başladığında Martin Scorsese ismini görünce bir hayli şaşırdım. Meğerse filmin çok beğendiğinden dağıtıcılığını üstlenmiş ünlü yönetmen.

Açıkçası benim filmle ilgili olumlu görüşlerim ile olumsuzlar hemen hemen eşit.

Olumlu görüşlerimin tamamı filmin güçlü görselliğinden kaynaklı. Flashbacklerle geçmiş ve günümüzü harmanlayan yönetmen, gerçek bir hikayeyi anlatan filmin kurgusunda başarılı bir iş çıkarmış. Ayrıca Sahel Farzan’ın şimdiki zamanını oynayan Behruz Vossoughi, neredeyse diyalogsuz rolüyle inanılmaz başarılıydı. Caner Cindoruk ve Yılmaz Erdoğan ise bekleneni veriyordu.

Şair Sadık Kamangar’ın gerçek hikayesinden yola çıkarak yazılan senaryo, bir şairin dünyasına izleyicileri sokmak konusunda yer yer başarılıydı. Aralarda okunan şiir bölümleri haricinde filmin genelinde şiirsel bir hava vardı. Meteforların kullanımı gayet iyiydi.

Fakat maalesef görüntü, kurgu ve Vassoughi’nin oyunculuğu dışında beğendiğim bir şey olamadı. Senaryo çok basitti. Filmin derdi “fikir suçları”ndan çok “aşk”tı. Dönemi bize yeterince hissettiremedi. Monica Belluci iyiydi güzeldi de yaşlılık-gençlik dengesi kurulamadı. Belçim Bilgin gerçekten çok çok kötüydü, filmin tüm havasını gereksiz yükseklikteki ses tonu ve abartılı hareketleriyle yok etti. Beren Saat tek önemli sahnesi olan sahnesinde çok başarısızdı.

Açıkçası büyük bir merakla gittiğim filmden geriye güzel film karelerinden başka bir şey kalmadı.

İyi seyirler,

“Kurtuluş Son Durak” Kadınların Sesini Duyurmaya Çalışıyor.

“Kurtuluş Son Durak” Kadınların Sesini Duyurmaya Çalışıyor.

kurtuluş son durak

  • Tür: Dramatik komedi
  • Yönetmen: Yusuf Pirhasan
  • Yapım: 2011, Türkiye
  • Süre: 106 dk
  • Oyuncular: Belçim Bilgin, Demet Akbağ, Nihal Yalçın, Damla Sönmez, Asuman Dabak, Ayten Soykök, Mete Horozoğlu, Yavuz Bingöl, Ahmet Mümtaz Taylan, Hüseyin Soysalan

Psikolog Eylem (Belçim Bilgin) yakın zamanda evlilik hazırlıkları yapan, beraber olduğu sevgilisini çok seven bir kadındır. Fakat nişanlısı Okan ile beraber oturmak için Kurtuluş semtinde aldıkları eve sürpriz biçimde yalnız başına taşınır; zira Okan evlilik hazır olmadığını söyleyerek Eylem’den ayrılır. Eylem yeni taşındığı Saadet apartmanında aşk acısı ile depresyona girer. Apartmanda sıradan hayatlar yaşıyor gibi görünen 5 komşusu Eylem’e yardımcı olmaya çalışırken, kendi hayatlarını çok baştan aşağıya değiştirecek olaylar yaşayacaklardır… 
Ömrü boyu yatalak babasına bakmış olan Vartanuş (Demet Akbağ); mafya babası sevgilisinin kendisini sürekli oyladığını fark eden Goncagül (Nihal Yalçın); çocukları için kendisini koca dayağına iyice alıştırmış olan Gülnur (Ayten Soykök) ve onunla aynı acıyı çeken kızı Tülay ( Damla Sönmez) ve bütün bunların içerisinde hayata pembe gözlüklerle bakmaya çalışan kuafor Füsun (Asuman Dabak), psikolojisini toplamaya çalışan Eylem’i Kurtuluş son durakta bulacaktır…Şiddettin ister psikolojik, ister fiziksel her türlüsüne karşı olan bu kadınlar beraber daha da güçlü olduklarını keşfedeceklerdir….

Film her yerde reklam edilerek gözümüze sokulunca merakıma yenik düşerek seyretmeye gittim. “Ademin Trenleri” gibi Türk sineması için ortalamanın üstünde sayabileceğim bir senaryonun yazarı Barış Pirhasan’ın yazdığı, oğlu Yusuf Pirhasan’ın yönettiği “Kurtuluş Son Durak”, Kurtuluş’ta bir apartmanda yolları kesişen kadınların hikayesini anlatıyor.

Kara komedinin hakkıyla işlenmesine tiyatrodan aşikar olan bünyem, bu filmden ağır bir dram bekliyordu fakat öyle olmadı. Hatta tam tersi bir şekilde, izleyemeye doyum olmayan bir kara komedi çıkmıştı ortaya.

Filmin konuya mizah penceresinden bakmasını destekleyen en önemli unsur görselliğiydi. Neredeyse tamamına yakını bir apartmanda geçen film için tüm mekanlar öyle güzel ve renkli hazırlanmıştı ki, ilk sahnelerden itibaren inandırıcılığı sağladı ve filmin içine girmemiz kolay oldu. Belçim Bilgin’in kötü bir oyuncu olduğuna artık emin olduğum filmde, kendisinin kötü performansına rağmen inandırıcılık başarıyla sağlanmıştı.

Bu konuyu özellikle önemsedim, çünkü kara komedi yapmaya çalışırken ortaya tamamen absürd bir şey çıkmaması için çok ince bir denge kurulması gerekiyor bana kalırsa. Filmin bu dengeyi tutturması çok önemliydi. Nedeni ise konunun absürd bir şekilde ele alınamayacak kadar gerçek ve acılı olması. Ve bu acı dolu gerçekliği, duygu sömürüsü yapmadan anlatabilmek adına kara komedi yapmak çok doğru bir seçim.

Belçim Bilgin’in kötü oyunculuğunu saymassak tüm oyuncular müthişti. Demet Akbağ her oynadığı karakterde kendini bir nokta daha üste taşımayı başarıyor malum. Geçenlerde bir televizyon programında Türkiye’nin Meryl Streep’i dediler kendisi için, ki çok doğruydu. Ve Demet Akbağ’dan sonra Ahmet Mümtaz Taylan… Çok çok başarılıydı. Benzer şekilde Asuman Dabak, Nihal Yalçın, Hüseyin Soysalan başta olmak üzere kalan tüm oyuncular görevlerini en iyi şekilde yerine getirmişti.

Kimi zaman sahne geçişleri kopuktu ve ilk yarı gereğinden uzun tutulmuştu fakat mizah unsurunun bol olması sıkmadan izlettirdi.  Bir de son olarak filmin sonu, tüm filmdeki senaryo oyunlarına benzer şekilde daha oyuncaklı ve alengirli bitse, sanki daha çok yakışırdı.

İyi seyirler,