Arı Kovanına Çomak Sokan Kız – The Girl Who Kicked The Hornet?s Nest

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız – The Girl Who Kicked The Hornet?s Nest

Ari-Kovanina-Comak-Sokan-Kiz

  • Yapım: 2009 , Almanya,  Danimarka,  İsveç
  • Tür: Dram,  Gerilim,  Gizem,  Suç
  • Süre: 2 saat 28 dk
  • Yönetmen: Daniel Alfredson
  • Oyuncular: Noomi Rapace,  Michael Nyqvist,  Tehilla Blad, Alexandra Eisenstein,  Anders Ahlbom,  Annika Hallin,  Georgi Staykov,  Jacob Ericksson,  Lena Endre,  Michalis Koutsogiannakis,  Per Oscarsson, Sofia Ledarp,  Tanja Lorentzon,  Tekla Granlund,  Tina Berg
Stieg Larsson?un tüm dünyaya da çoksatan ve bir fenomene dönüşen; polisiye türünde yeni bir dönemi başlatan ve rekorlar kıran, 2012 yılında usta yönetmen David Fincher tarafından Hollywood?da da tekrar çekimlerine başlanan seri Millennium Üçlemesi?nin son bölümü olan “Arı Kovanına Çomak Sokan Kız”, asi genç hacker Lisbeth Salander rolüyle yıldızı parlayan Noomi Rapace ve sadık arkadaşı gazeteci Mikael Blomkvist?i canlandıran Michael Nyqvist?i yeniden ve son kez biraraya getiriyor.
Lisbeth Salander adındaki bir kadın kafasına aldığı bir kurşunla hastanenin yoğun bakım bölümünde yaşam mücadelesi vermektedir. Sağlığına kavuştuğunda da kendisini kesin demir pakmaklıklar ardına yollayacak üç cinayetten yargılandığı mahkemeye götürülecektir. Savunduğu davanın hayatı pahasına dahi olsa arkasında duran genç kadın, ünlü muhalif gazeteci Mikael Blomkvist?in de yardımlarıyla haklılığını ve masumiyetini kanıtlamaya, kendine çok acı çektirmiş olan bu sistemin mimarı derin devletin ipliğini pazara çıkarmaya kararlıdır…”

Millenium serisinin kitaplarını okumadım. (kaç sayfadır o kitaplar???) Ama 3 filmi de müthiş bir zevkle izledim. Suç ve gizem dolu filmlerde, film uzun olsa da, yavaş işlese de büyük bir zevkle izleyebiliyorum. Fakat üçlemenin beni çeken tarafı sadece gizem ve suç temalarını işlemesi değil.

İsveç yapımı bu filmleri izleten en önemli etkenin Lisbet Salander karakterindeki inanılmaz başarısıyla Noomi Rapace olduğunu düşünüyorum. Çok fazla repliği olmamasına ve sert duruşlu bir kadını canlandırmasına karşın sigara içişindeki efkar bile insanın içine dokunuyor. İlk filmden itibaren tüm seriyi alıp götürüyor. Fakat üçüncü filmin ilk yarısında hastanede olan Salander’i aksiyonun içinde görememek filmi biraz ağırlaştırıyor ve tüm yükü Mikael Blomkvist’i canlandıran aktör Michael Nyqvist’in omuzlarına veriyor.

İkinci önemli etkenin ise filmin İsveç yapımı olmasına bağlıyorum. Hem mekanlar, hem çekimdeki o gerçekçi ve karanlık planlar hem de konuşulan dil itibariyle, film seyirciyi daha çok etkiledi.

Büyük bir zevkle izlediğim üç filmi, başarılı bulduğum seri filmler arasına koyup 2 haber vermek isterim. Birincisi , serinin Hollywood versiyonunun çekilecek olması. Yönetmenliğini David Fincher’ın yaptığı film, Ocak 2012’de vizyonda olacak. Başrolleri ise Daniel Craig ve  Rooney Mara paylaşacak. İkinci haber ise Noomi Rapace ile ilgili .Vizyon tarihi henüz belli olmayan Sharlock Holmes serisinin ikinci filmi A Game of Shadows ‘da Robert Downey Jr. ve Jude Law ile başrolde kendisini izleyeceğiz.

İki filmi de büyük bir merakla bekliyorum.

İyi seyirler,