Şekerpare

  • Şehir Tiyatroları
  • Yazan: Yavuz Turgul
  • Yöneten. Engin Alkan
  • Oyuncular: Aslı Menaz, Aybar Taştekin, Berfu Aydoğan, Buğra Can Ildırışık, Cafer Alpsolay, Dolunay Pircioğlu, Emre Çağrı Akbaba, Engin Alkan, Ercan Demirhan, Nurdan Gür, Onur Demircan, Tarık Köksal, Uğur Dilbaz, Volkan Öztürk, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yeşim Mazıcıoğlu, Zeynep Çelik Küreş, Zeynep Göktay Dilbaz

” 19. yüzyıl İstanbul’u. Düzenbaz Komiser Ziver’in karakoluna tayin olan; kimine göre saf, kimine göre enayi; Bekçi Cumali, Galata’nın “namlı” kızlarından Şekerpare’ye vurulur. İki kalp birbirini bulmuştur bulmasına ama, Ziver’in Cumali için başka planları vardır. Dönemin aşina olduğumuz, sirto ve longalarıyla yeniden müziklenen, Türk Sineması’nın ünlü klasiği, tiyatro sahnesinde.”

Son 10 yıldır Engin Alkan’ın izlemediğim oyunu yok sanıyorum. Acayip bir enerjisi var hem kendi oyunculuğunun hem yönettiği oyunların. Bir şekilde o tiyatronun dokunabilme durumunu kullanıp en kötü gününüzde bile olsanız sizi oyunun içine çekmeyi başarıyor.

Şekerpare deyince, herkesin olduğu gibi benim de, aklıma; daha ben doğmadan önce çekilmiş olmasına rağmen neredeyse sahnelerini ezbere bildiğim Şener Şenli, İlyas Salmanlı, Yaprak Özdemiroğlulu müthiş Atıf Yılmaz filmi geliyor. Şener Şen’in o müthiş oyunculuğu ve dillere dolanan repliklerinden sonra tiyatroda nasıl olur acaba, bir de dekoru çok sevgili(!) Barış Dinçel yapmış, olmuş mudur ki diye kafamda sorularla gittim oyuna. Fakat öncelikle çok çok güzel bir dekor vardı. Bayıldım. İşlevsel, modern, döneme referansları olan, inmeli çıkmalı, bolca kullanılan… (Görüldüğü üzere Sayın Dinçel’e gerektiğinde hakkını da veriyorum.)

Oyun ise hikayeyi korumuş ama o müthiş ve akıllarımızdaki orjinalinin kötü bir taklidi olma ihtimalini ortadan kaldırıp, güzel ve eğlenceli yeni bir versiyona dönebilmiş. O nedenle ilk dakikalardan itibaren bu kıyaslama halinden çıkıp keyifle izleyebildim.

Şehir Tiyatrolarında izlenebilecek kalitede 2-3 oyundan birisi olduğundan gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.

Cibali Karakolu

  • Şehir Tiyatroları
  • Yazan: Henri KEROUL, Albert BARRE
  • Yöneten. Nedret DENİZHAN
  • Oyuncular: Berrin Koper, Cem Uras, Derya Kurtuluş Oktar, Doğan Altınel, Eylül Soğukçay, Hülya Arslan, Murat Bavli, Murat Derya Kılıç, Naci Taşdöğen, Şehnaz Bölen Taftali, Tarık Şerbetçıoğlu, Tuğçe Açıkgöz, Zihni Göktay, İbrahim Ulutaş, Begüm Yazıcıoğlu

” Cibali Karakolu hali hazırda varlığını koruyan pek çok gerçeğe ışık tutarak geçmişten günümüzü yansıtan eleştirel bir ayna olmayı başarıyor. Öğrenilmiş kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere, paranın ilişkilerdeki etkisi, çeşitli kurumlardaki eksikliklerin neden olduğu yetersizlik, toplumsal ve politik yaşama dair eleştirilerle biçimlenen oyun, güldürmek kadar yeniden cevaplanması gereken pek çok soruyu da beraberinde getirmektedir.”

Doğaçlama tiyatro geleneğinin son temsilcilerinden sayılan usta tiyatrocu Zihni Göktay’ı sanıyorum 2 veya 3 kez uzun yıllar arayla Lüküs Hayat’ta, sonra Kanlı Nigar’da ve 2 kez de bu oyunda izleme şansım oldu.

Oyununu güncel gelişmelere göre her seferinde yenileyen, seyirciyle diyalogunu hiç kaybetmeden oynamayı seven, senelerin deneyimiyle sahnenin her milimetresine hakim, saatler boyunca sizi oyundan koparmamayı başaran ve lafını hiç bir dönemde esirgemeyen usta, bu oyunda da sazı eline alıyor.

Her ne kadar artık modern tiyatronun uçsuz bucaklığı bizi geleneksel tiyatronun sınırlarından kaçırıyormuş gibi dursa da aslında iyi bir klasik oyun izlemenin tadı da hala başka…

Yeni sezonda devam edecekler mi bilmiyorum ama çalışmadan duramayan Zihni Göktay’ı hangi oyunda olursa olsun takip edip gidin izleyin derim.

 

Fehim Paşa Konağı

  • Şehir Tiyatroları
  • Yazan: Turgut ÖZAKMAN
  • Yöneten. Kemal KOCATÜRK
  • Oyuncular: Ali Karagöz, Bahtiyar Engin, Cihan Kurtaran, Çağatay Palabıyık, Gülsün Odabaş, Hamit Erentürk, Murat Ozan, Murat Üzen, Nazan Yatgın Palabıyık, Nevzat Çankara, Orhan Hızlı, Pelin Budak, Pınar Demiral, Selçuk Soğukçay, Serkan Bacak, Volkan Ayhan, Zeynep Ceren Gedikali

” Turgut Özakman’a 1979 yılında Büyük Ödül kazandıran Fehim Paşa Konağı, 1908 yılında, 2. Meşrutiyetin arifesinde, Abdülhamit’in son günlerinde geçer. Eski Kabadayı Rasim Baba’nın oğlu Yusuf gölge oyunuyla ilgilenmektedir. Bu durum Rasim Babayı rahatsız etmektedir. Oğlunun da kendisi gibi Fehim Paşa’ya bağlı ünlü bir kabadayı olmasını isteyen Rasim Baba, oğlunu Fehim Paşa’nın konağına götürür. Fakat Yusuf’un karagöz oynatıcısı olduğu öğrenilince, Rasim baba büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Oğlu Yusuf, konaktaki kadınları eğlendirmek için bizzat Fehim Paşa tarafından gölge oyuncusu olarak görevlendirilir. Bir de üstüne Yusuf, Fehim Paşa’nın kızına âşık olunca büyük siyasi karışıklıkların, iktidar kavgalarının ortasında eğlenceli bir olaylar dizisi gelişir.

Oyun 160 dakika… Yani çok oyuncu var, giren çıkan olan biten…. Ama benim artık bu kadar demode bir yorumu 160 dakika izleyip bir de keyif alacak durumum yok. 60 yaş üstü anneler, teyzeler çok sevebilirler o ayrı…

 

Şahane Züğürtler

  • Şehir Tiyatroları
  • Yazan: Jacques DEVAL
  • Yöneten. Haldun DORMEN
  • Oyuncular: Barış Çağatay Çakıroğlu, Can Başak, Ceylan Çete, Çağrı Özgür Hün, Dilay Taşkaya, Müge Akyamaç, Özgün Akaçça, Süeda Çil, Onur Şirin, Hakan Güner, Besim Demirkıran, Caner Bilginer, Engin Akpınar

Rusya’daki devrimden sonra pek çok Rus asilzadesi batı ülkelerine kaçtı. Ouratieff çifti de bu ailelerden biridir. Çar’a ait yüklüce bir serveti de beraberinde getiren çift bu paraya dokunmaz, çeşitli evlerde hizmetçilik ve uşaklık yaparak hayatlarını sürdürmeye devam ederler. Ancak bu parada herkesin gözü vardır ve Ouratieff çifti parayı korumak için büyük bir gayret içindedir. Neticede, çok büyük bir servete hükmetmekle beraber yoksul bir hayat yaşayan çiftin başına akılalmaz olaylar gelir. Fransız bulvar tiyatrosunun öncülerinden aktör, yazar ve yönetmen Jacques Deval’in 1933’te yazdığı komedi, eğlenceli iki saat geçirmek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat.

Bu oyun da 150 dakika =)… İzleniyor, konu ve mesajı anlaşılır, gülümseten komedi unsurları da var. Boş bir akşamı değerlendirmek için güzel fakat gidilebilecek daha güzel oyunlar var artık bu bollukta.