Yine Oscarlar yaklaşıyor ve ben yine izlediğim tüm filmlerin yorumlarını buraya yazmaya çalışırken helak olacağım ama yapacak bir şey yok. Neticede silah zoruyla yazdırmıyorlar, para kazandığım da yok, sırf kendi zevkime kendimle yarışıyorum. Bu sefer 2013’ten kalan 4 film ile ilgili yorumlarımı ileteceğim:
Starred Up / Yüksek Risk
- Yönetmen: David Mackenzie
- Tür: Dram
- Yapım: 2013, İngiltere
- Oyuncular: Jack O’Connell, Rupert Friend, Ben Mendelsohn
- Süre: 105 dk
?Şiddet olaylarına karıştığı için çocuk hapishanesine düşen fakat kısa sürede şiddete duyduğu şaşırtıcı eğilim nedeniyle yetişkin bölümüne transfer edilen Oliver’ın öyküsüne odaklanan filmde, Oliver, yerleştirildiği bu yeni bölümde, babasının başına gelenler hakkında bir şeyler bilen bir kişiyle tanışır. Oliver, her adımda babasının başına gelen olayların sır perdesini aralarken, tahmin bile edemeyeceği bir öykünün öznesi haline gelecektir. ?
En iyi hapishane filmleri arasında yerini alan Starred Up, Perfect Sense ve Spread filmlerinden hatırladığım İngiliz yönetmen David Mackenzie’nin son işi. Şiddet içeren sahneleri ile gözümüze sokulan gerçeklik, Jack O’Connell’ın pek beğendiğim performansı, müziksiz ve kadınsız olması en aklımda kalanlar. İzlerken bu denli içine girdiğim, neredeyse yaşadığım film sayısının az olduğunu düşünürsek, benden büyük bir geçer not alan filmi izledikten sonra bir müddet etkisinden çıkamadım.
2013’ün izlenmesi gereken filmlerinden.
The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın
- Yönetmen: Ralph Fiennes
- Tür: Biyografik, Romantik
- Yapım: 2013, İngiltere
- Oyuncular: Ralph Fiennes, Felicity Jones, Kristin Scott Thomas
- Süre: 111 dk
?Kariyerinin en parlak günlerini yaşayan Charles Dickens, genç ve güzel bir kadınla tanışır. Ünlü yazara aşkla bağlı olan kadın, Dickens?ın ölümüne kadar onun gizli sevgilisi olarak kalacaktır. Yönetmenliğini Ralph Fiennes?ın üstlendiği film, Claire Tomalin?in kitabından Abi Morgan tarafından uyarlandı.”
Dönem filmlerini izlerken çoğunlukla sıkılıyorum. Her ne kadar konu büyük usta Charles Dickens olsa da, Felicity Jones dünyanın en duygulu ve aşık bakan kadınını oynamayı başarsa da, çok dikkat çekici ve güzel bir sanat yönetimi olsa da bu filmde de çok sıkıldım. Süresi uzun geldi, bitse de gitsek diye bekledim.
The Book Thief / Kitap Hırsızı
- Yönetmen: Brian Percival
- Tür: Dram
- Yapım: 2013, ABD, Almanya
- Oyuncular: Geoffrey Rush, Emily Watson, Sophie Nélisse
- Süre: 131 dk
?Liesel Meminger?in, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya?da henüz dokuz yaşındayken bir ailenin manevi kızı olur. Çok sevdiği ailesi ve evlerinde kalan sığınmacı Max sayesinde okumayı öğrenen ve çok seven Liesel kitaplarla derin bir bağ kurar. Max ve cesur Liesel için çevrelerinde dünyada yaşanan tüm kötülüklerden uzaklaşmanın tek yolu, kitapların ve kelimelerin ikisine sunduğu hayal dünyasıdır. Fakat bodrum katında saklanan Yahudi Max, sürekli diken üstündedir?”
İlk cümlede sinematografiyi ayakta alkışladığımı belirtip övgü sıramı hemen savuyorum. Zira Geoffrey Rush’ın başarılı performansına rağmen tüm Almanların mükemmel İngilizce konuşmasıyla ilk golü kendine atan, tam derinleşip filmin içine girecekken bölük pörçük kurgusuyla dikkatinizi dağıtarak ikinci golü de kendine atan film malesef beklentilerimi karşılamayan, vasat-orta bir İkinci Dünya Savaşı filmi olarak aklımda kaldı.
Night Moves / Gece Planı
- Yönetmen: Kelly Reichardt
- Tür: Dram, Gerilim
- Yapım: 2013, ABD
- Oyuncular: Jesse Eisenberg, Dakota Fanning, Peter Sarsgaard
- Süre: 117 dk
?Üç çevre aktivisti Josh, Dena ve Harmon yaşadıkları toprakların geleceği için endişelenen ve dahası isyan eden insanlardır. Çevrelerindeki insanların umursamazlığı canlarına tak etmiştir, bir şeyler yapmak için harekete geçmek gerektiğini hissederler. Farklı toplumsal tabanlardan gelen bu üçlü dikkat çekmek amacıya beraber bir barajı havaya uçurmayı planlarlar.”
Popüler filmlerin seyircileri için oldukça yavaş ve sıkıcı sayılabilecek, fakat ben gibi bağımsız sinemaya da ucundan da olsa gönül vermiş seyircilerin ayakları yere basan ve soğukkanlı bulacağı film, son dönemin en başarılı oyuncularından Jesse Eisenberg’in ve pek beğendiğim Peter Sarsgaard’ın kendinden emin oyunculukları ve Amerikan bağımsız sinemasının önemli yönetmenleri arasında anılan Kelly Reichardt’ın yönetmenliği ve senaristliğinde senenin oldukça iyi işlerinden biri.
İzlemenizi tavsiye ederim.
İyi seyirler,