- Şehir Tiyatroları
- Yazan: Aziz Nesin
- Yönetmen: Tarık Şerbetçioğlu
- Oyuncular: Şevket Avşar, Binnur Şerbetçioğlu, Gökhan Eğilmezbaş, Ceylan Çete, İskender Bağcılar, Naci Taşdöğen, Murat Bavli, Rahmi Elhan,İbrahim Şirin, Tarık Şerbetçioğlu, Berna O. Demirer, Funda Köseoğlu, Abdullah Topal, Tuğçe Açıkgöz
“Aziz Nesin’in deyimiyle “izahı olmayan şeylerin mizahının yapıldığı” oyunda, Nuri Sayaner isimli mülayim bir memur emeklisi, ailesiyle birlikte monoton bir hayat sürmektedir. Aile bir taraftan geçim sıkıntısıyla diğer taraftan onları apartmandan atmak isteyen ev sahibiyle uğraşmaktadır. Tahliye davasını kazanan Sayaner ailesinin sevinci çok uzun sürmez. Ev sahibi, alt – üst kata yerleştirdiği adamlarla ve çevirdiği türlü oyunlarla apartmanı zındana çevirir. Nuri Bey, ailesinin ısrarları sonucu karakola gidip şikâyetçi olmak zorunda kalır. Yıllardır aranmakta olan “Toros Canavarı” adıyla nâm yapmış seri katil yerine, emekli memur Nuri Bey polisler tarafından derdest edilir. Nuri Sayaner’in karakola adımını attığı o geceden sonra herkesin kaderi değişecektir.”
Aziz Nesin’in mizahı önünde şapka çıkarmamak elde değil. Memleket tahlili o kadar kuvvetli ki… Trajikomik olayları hem gerçekçi, hem de bir o kadar komik yazmış ki.. Bir yandan Nuri Bey’e acıyor insan, diğer yandan başına gelenlere gülmeden edemiyor…
Açılış sahnesinde Toros Canavarı lakaplı seri katili ve yaşamından bir kesiti 3 dakikalık, izlediğim en başarılı açılış sahnelerinden birinde izleyerek başlıyor oyun. Işık, müzik, sahneleme stili harikulade olan bu bölümden sonra memur emeklisi Nuri Bey ve ailesinin evine konuk oluyoruz. İlk yarıya kadar uzun diyaloglar oldukça yorucu oluyor ve neredeyse bir buçuk saate yaklaşan birinci perde sıkılmanıza neden oluyor.
İkinci yarıda ise, içinden çıkılmaz bir hal alan olaylar, hikayeye dahil olan gazetecilerle beraber şenleniyor. Seyretmesi çok daha keyifli sahneler geliyor.
Oyunculuklar, müzik kullanımı ve açılış sahnesi çok çok başarılı olan oyunda, oyunun süresi ve klasik sahnesi vasat bulduğum yanlar oluyor. Bir de eklemem gerekir ki, gözlerim hep Kemal Sunal’ı arıyor…
İyi seyirler…