- Tür: Dram
- Yönetmen: Selim Demirdelen
- Yapım: 2010, Türkiye
- Süre: 95dk
- Oyuncular: Selim Demirdelen, Cengiz Bozkurt, Yücel Erten, Güven Kıraç, Umut Kurt, Sezin Akbaşoğulları
Vizyona ne zaman bir Türk filmi girse heyecanla izlemek istiyorum önce, çünkü hep “bu sefer süper bir film olacak” hayalimi içimde yaşatıyorum. Fakat maalesef her defasında hüsranla salondan ayrılıyorum.
‘Kavşak’ filminin ödüllü olduğunu duyunca ( 2010 Adana Altın Koza Film Şenliği – En İyi Yönetmen / En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu / En İyi Müzik / Umut Veren Erkek Oyuncu ) umutlanarak gittim sinemaya.
Maalesef yine hevesim kursağımda kaldı, zira film müthiş karakter tahlilleri ve üst düzey oyunculuklarla ilk yarı çok fazla şey vadetti bize. İkinci yarıdan müthiş bir hikaye bekledik; oyunculukların, duyguların ve olayların patlamasını bekledik. Fakat beklentilerimizin aksinne hızlı geçen ikinci yarıda o gerilimli hava, o anlamaya çalıştığımız karakterler birden ilahi bir güçle huzura erdiler. Filme zerre kadar uymayan Bülent Ortaçgil şarkılarıyla ilk yarıdaki o müthiş etki yok oldu (Bülent Ortaçgil şarkılarına aşığımdır ama filme hiç uymamışlardı.. Kalktım Sana Geldimiçin tıklayınız.).
Filmin temel sorunu bu müthiş karakterlerin tamamının hikayesini dayandıracak bir şeyinin olmamasıydı. Tesadüfler, karakterlerin öykülerinin çakıştırılması “acaba başaracak mı?” duygusu verse de filmin geneline hiç uymayan “son” beklentilerimizi alt üst etti.
Peki film izlenmeli mi?
Evet. Güven Kıraç’ın ve Dot’ta izleyip oldukça başarılı bulduğum Umut Kurt’un oyunculuk performansları için.
Evet. Bülent Ortaçgil şarkıları dışındaki müzikler için.
Evet.Türk sinemasının daha iyi olabilmesine,gelişmesine destek olmak için.
İyi Seyirler
?Güven, bir muhasebe şirketinde şef olarak çalışmaktadır. Mutlu bir evliliği, her şeyden çok sevdiği bir kızı vardır. Mesai arkadaşlarına kızının başarılarını anlatmaya bayılır. Kızı da ona çok düşkündür. Her gün okuldan eve gelir gelmez babasını arar. Güven sıradan bir günün ardından şirketten çıkar, otobüse biner. Evinin bulunduğu ıssız sokak boyunca yürür, oturduğu üç katlı apartmanın önüne gelir. Dairesine girer, üstünü çıkarır, yüzünü yıkar, salondaki kanepeye oturur. Salon boştur. Ev boştur…?