Benim gibi 30lu yaşlarında olanların tüm ömrüne damga vurmuş bir grup… Öyle ki 4CDlik koleksiyon albümleri, hala CD teknolojisinde kalmış arabamda her zaman durur. Her zaman playlistimde veya dilimde bir şarkıları olur. Her Murathan Mungan kitabı bir kaç şarkının günlerce beynimde tekrar tekrar çalması ile son bulur…

Yeni Türkü’nün gönlümdeki yeri başkadır yani. Sayısını hatırlamadığım kez de izlemişliğim vardır sahnede. Ama bu sefer başka… Bu sefer kutlama vardı ona davetliydik.

 

Vadi Açık Hava Sahnesi’ne ilk defa bu konser vesilesi ile gitmiş oldum. Yani tabi ki insan Kuruçeşme Arenayı, Rumelihisarını arıyor. Ama olsun gökdelenlerle de çevrili olsak göğü görmek güzel…

Önce konser alanı dolmayacak diye panik olduk ama biraz rahat bir seyirci vardı geç oturabildiler yerlerine. Ve seyirci yerleşince konser başladı.

Tüm şarkılar için hazırlanmış videoları ayrı ayrı çok beğedim, girişteki o 40 yılın özeti video da dahil. Normalde arkada manasız şeylerin dönmesinden rahatsız olur, azıcık daha düşünseydiniz şunları diye söylenirim. Bu defaysa bazı şarkılarda gözümü ekrandan alamadım. Kim yaptıysa emeğine sağlık.

Sahneye gruptan önce çıkan Sunay Akın yine dünyaları birbirine bağladı ve müthiş bir girizgah yaptı. Sonra sırayla o en güzel, en içimize işlemiş şarkılar sevilen sanatçıların eşliğiyle hep birlikte söylendi. Cahit Berkay, Athena, Cem Adrian, Ceylan Ertem, Fırat Tanış, Hayko Cepkin, Kenan Doğulu, Can Gox, Manuş Baba, Eda Baba, Kalben, Sena Şener, Şevval Sam aklımda kalanlar…

İlk şarkıların aralarında Derya Köroğlu bir iki cümle ediyordu fakat sonra onlar da kendilerini şarkılara kaptırdılar ve sadece müzik konuştu, bir de gelen konuklar bir iki cümle ettiler. Gerçekten ayakta neredeyse 3 saat süren konseri bir 3 saat daha büyük bir keyifle izleyecek bir kitle vardı. Kenan Doğulu’yu görmeye gelen genç kızlarımız ve son alkışı yapamayacak kadar terbiyesiz otopark telaşındaki araç sahipleri hariç…

Şu güzel konserde bunlardan konuşmak istemezdim ama saat 9da konser başlamış ve saat 12 olmuş. Belli ki bir ya da iki şarkı daha söyleyip zaten bitirecekler. Sırf çıkışta otoparktan çıkış kuyruğuna yakalanmayayım diye seyircilerin üçte biri çıktılar. 

Bu telaş tiyatro çıkışında da oluyor son zamanlarda. Daha oyuncuların selamı devam ederken çıkanlar oluyor. Hadi diyorum oyunu beğenmemiş olabilir, alkışlamak istemiyor olabilir. Ama yani 40 yıllık bir grubun böyle özel bir gecesine gelip bu değerli müzisyenlere son alkış yapılmaz mı?! Hem finale kadar keyifle gelmiş biz seyirciler çıkanların yanımızdan yöremizden geçişiyle sinir oluyoruz, hem de sahnedeki sanatçılar demoralize oluyor. Bu kadar bilgiye ulaşımın kolay olduğu yıllarda bu kadar edepsiz ve cahil seyircilerin olması beni çok üzüyor ve sinirlendiriyor. Ayrıca sahneye 10 dakika ara verildiğinde, dipdibe durduğumuz sahne önünde sigara içen ve konser esnasında bağrış çağrış konuşanları saymıyorum bile…

Tüm konser öyle keyifliydi ki, insan bunlar da olmasın diliyor ama takılmayağım. Hem tüm hayatım boyunca bu müziklere hem de bu özel geceye tanıklık ettiğim için ben de kendimi şanslı sayıyorum. Daha çok uzun yıllar var ol Yeni Türkü!